Piyasalar Hareketli, Borsalar Yapı Değiştiriyor

Güzel bir haftayı geride bıraktık. Yeni hafta, geçen haftanın kar realizasyonu şeklinde geçebilir. IMKB endeksi FITCH in not artırımı etkisi ile olumlu havada seyrediyor.

Geçen hafta 50.000 sınırını test eden endeks, yeni haftada bu seviyene üzerinde gidip gitmeyeceğini belli edecektir. IMKB 100 endeksi 50,000 direnç noktasını yeterli işlem hacmi ile geçerse yeni bir trend başlayabilir ve endeks 55.000 – 60.000 seviyelerine taşınacak bir döneme girilebilir.

Ama yılbaşından hemen önce bu kadar güçlü bir alım gelmesini beklemiyorum. Gelse bile geri çekilmesi kısa sürede gerçekleşebilecek bir alım olur düşüncesindeyim.

Performanslı ve kuvvetli alım dalgasının Ocak 2010 sonuna doğru yaşanması beklenebilir. Bunun yanında IMKB 100 endeksinde düşüş anında 48500 dikkat edilmesi ve bu seviyenin aşağı kırılması durumunda endeksin bir süre daha satış baskısı ile seyredebileceğini öngörüyorum.

Bunun yanında IMKB 100 45,000 e kadar geri çekilmesinin de normal bir şey olabileceğini vurgulamak istiyorum. Dikkate edince endeks kendine yeni bir işlem aralığı oluşturduğunu da gözlemleyebiliyoruz.

Buna göre 48500-49100 destek seviyelerinden 51500 seviyesi aralığında bir yatay süreç beklenebilir. Yeni yılda endeksin yönünü birçok faktör belirleyecek bunun için bu faktörleri dikkate alırsak analizimizi daha kolay yapabiliriz.

IMF anlaşması belirleyici olabilir…

Hükümet şu sıra ABD de yaptığı görüşmeler ışığında bazı kararlara gebedir. Ayrıca batı kulübü ile olan bütün diyaloglarında dominant bir tavır sergilemektedir.

Konu her ne kadar siyaset ile ilgilide olsa bizleri ilgilendiren ekonomik bacağı da vardır. Türkiye’nin kendi ekonomik hinterlandı, daha önce olmadığı kadar dinamik bir ortam sağlamakta ve yıllarca bu bölgelerin ihmal edilmiş olmasının hayreti içinde ve bütün girişimcilerimizle bu bölgelerde var olmaya çalışılmaktadır.

Ama bu Türkiye Bütçesinin sorunlarını çözmeye, örtmeye ve finansallarını düzeltmeye yetecek bir ivme için yeterli değildir. Öyle ki işsizlik ve bütçe açıkları yeni bir nakit kaynağına ve uzun vadeli finansmana ihtiyaç doğurmaktadır.

Bunun yakında sağlık ve sosyal güvenlikteki açıkların kriz döneminde arayı açması da etkisini göstermektedir. Her ne kadar finans sektörü bu dönemde sağlam bir duruş sergilese de reel sektöre henüz faydası yoktur.

Reel sektörde yaşanan tıkanıklık ve işsizlikle mücadele ederken hükümet, bir yandan da bütçe açığını finanse edecek sıkı para politikası uygulayamama riski içine düşmektedir.

Bununla birlikte ağır siyasi gerilim ve politik ortamın stresli hali, beklenen seçim gibi faktörler farklı bir finansman modeli bulmaya zorlamaktadır hükümeti.

Aslında net de borçlarını çevirebilir ve finansalları zorlamadan ilerleyebilir argümanları var olduğuna inandığım Türkiye ekonomisi bu ara yabancı yatırımcıya ve yerli sıcak paracıya bir uluslararası benchmark verme ihtiyacı içindedir.

Böyle olunca da orta vadeli programı açıklamış olsa da Hükümet bir uluslararası benchmark ihtiyacından dolayı ve siyasi olarak da bütün batı kurumlarını red etmemiş manasından dolayı koşullu bir IMF anlaşmasına gidebilir.

TL değerli kalmaya devam edecektir

TL hem kısa vadede hem de orta vadede değerli kalmaya devam edecektir. Türkiye’ye dönük para akışının devam ettiği bir dönem de özellikle IMF anlaşmasının yeniden gündeme geldiği bir dönemde TL değerli kalmaya devam eder. Kısa vadede 1,54 geçilmediği sürece TL dolar karşısında değerli halini korumaya devam edecektir.

Yurtdışında Dolar değer kazanmaya başladığı halde uluslar arası piyasalarda kırılma yaşanmadı bunu işsizlikte önemli bir veriyi başarılı bir şekilde atlatan ABD’ nin artık işsizlikte dip seviyeleri gördüğü ve toparlanmaya geçebileceği öngörüsü etkili olmaktadır.

Bununla uzmanlar borsaların değerli ABD dolarından dolayı kar realizasyonu yaşama modelinden sıyrılıp farklı bir yapıya bürüneceği gözlemleniyor. Euro/Dolar paritesi 1,48 seviyelerinde dengelenecek gibi duruyor. Ama 1,50 altında seyretmesine rağmen uluslararası piyasalarda olumsuz algılanmamıştır.

Hisse senedi seçecek olan yatırımcılar önerim; Teknoloji ve Telekom hisseleri ile İlaç, sağlık sektörü hisselerini orta vadede takip etmeleri doğru olacaktır.

print

Bir cevap yazın