Piyasaların Yeni Yönü Nasıl Olacak ? Kar Realizasyonu Oldu mu ?
Piyasalardaki Kar realizasyonu deyince çoğu arkadaşımızın aklına belki bir anda borsalarda binlerce puanlık düşüşler, döviz de acayip yükselişler gelmiş olabilir. Ama şu an yaşadığımız, dünyada ve Türkiye’de ki up ( Yukarı) trend bize bu tür düzeltmeleri nasip kılmıyor! Bunun yanında bu düzeltme o şekilde geri tepkiler olursa onlar düzeltmende çok yeni bir trend olur. Bu bakımdan bazı arkadaşların kafası karışmış ise bu konuları açıklık getirmek istedim.
Geçtiğimiz hafta Dünyadaki finans piyasaları ile ABD de ki gelişmeler piyasalara damgasını vurdu. Genel olarak bütün dünyada bu hafta içinde kar realizasyonu oluştu ama yine piyasalar güçlü. DOW Jones Sanayi endeksi 8150 seviyelerinden düşerek 7800 puanın altını test ettikten sonra 8100 seviyelerine geri geldi. ABD piyasaları ABD hazinesinin bankalar nezdinde ki stres testinden geçmeyi bekliyor. Beklendiği halde bu ara sonuçlar açıklanmadığından da buralarda bir ton spekülasyon olmaya devam ediyor.
Türkiye de piyasalar hala IMF anlaşmasını bekleniyor. Anlaşmanın bekleniyor olması beklentileri canlı tutuyor. Bu yüzden Endeks ara düzeltmeler yapsa da ciddi düşüşler yapamıyor. İlginç bir şekilde işlem hacmimizi de yüksek seyrediyor 1 Milyar USD civarında işlem hacmi piyasalara umut veriyor.
Bu işlem hacmini kaç aracı kurum yapıyor? tartışması bir yana, piyasanın likit olması yatırımcıları memnun ediyor. Özellikle IMKB 30 endeksinde yer alan Blue Chip hisse senetleri diye adlandırılan Türkiye’nin güzide şirketleri ciddi işlem hacimlerine sahne oluyor.
Bankalar öncülüğünde yaşanan bu canlanma önümüzdeki dönem bir süre daha devam edecek gibi görünüyor.
Euro Dolar paritesi korkutucu bir biçimde 1,25 olacak diye korkutup 1,2890 dan geri döndü. Amerikan dolarını güçlenen ABD piyasaları sayesinde toparlanması dünyada diğer para birimleri üzerinde baskı yaratıyordu. Düşüş kanalı 1,3190 seviyesini bugün yukarı doğru tekrar kırması parite de 1.3250 ve 1,35 e doğru bir teknik atak mümkün olduğunu gösteriyor. Dünyada emtia ve para piyasalarında yaşanabilecek gelişmeler bu trendleri belirleyecek, ama Amerikan hükümetinin sigortacılık sektörüne yapacağı sermaye enjeksiyonu haberleri bu hisselerde ve bu hisselere bağlı diğer sektörlerde olumlu bir hava estiriyor. Bu trendin devam etmesi yine ABD dolarının değer kaybetmesi ve paritelerin ABD doları aleyhine gelişmeler yapmasına sebep olabilir. Petrol ve emtia, altın fiyatları da bu gelişmelerden direkt etkilenecektir.
Altın için çok iyimser olamıyorum. Bütün dünya ya ve hassasiyeti bilinen Türk Yatırımcısına sanki altın al altın al diye pazarlama yapılıyor. Geçtiğimiz aylarda bugün yarın rekor kıracak diyen uzmanlar son günlerde kayboldular. Altın 865 seviyelerinde ikili dip yapmış görünüyor 910 kısa vadeli direnç aşarsa 925 olur gibi duruyor. Fiyat 925 geçerse altıncıları umutlandıracak yeni bir trend başlayabilir. Ama çok reklam olan yerde de dikkatli olmak lazım.
Borsa; Daha önceki haftalarda bahsettiğim gibi IMKB 100 Endeksinde 29400 – 29500 direnç noktası hala geçilebilmiş değil. Bu seviyenin geçilmesi durumunda IMKB 100 endeksi 30500 – 32500 seviyelerine kendini atabilir. Ama önceki yorumlarıma paralel olarak bu gelişmeler henüz kendini teyit etmedi. Bu piyasanın durumu Dow Jones Sanayi endeksinin 8135 seviyesini kırmasında bağlı olarak da değerlendirmek gerekir.
Döviz ne olacak? Bu arada döviz de hareket EURO- Dolar paritesine bağlı olarak 1,66 TL ye kadar oldu. Şu an için bu seviyelerin geçilmesi zor. Zaten hemen haftanın ikinci yarısı bu baskı hissedildi 1,65 altına geri döndü. Ve haftayı 1.61 altında kapadı. Hala belirsiz gibi duran IMF anlaşması ve Euro-Dolar paritesi bu durumu da netleştirecektir.
Faizler; Faizde beklenen düşüşler yaşanıyor Daha öncede yazdığım gibi faiz seviyesi, enflasyon seviyesi ve genel büyüme seviyesi ile ilgili olarak değişiyor. Elbette IMF ek finansmanı da düşüşte çok etkili olacak ama asil konu enflasyonun düşmesi beklentisi. İşsizlik ve durgunluk döneminde yaşanacak genel fiyatlar seviyesindeki düşüşler faizleri de aşağı çekecektir. Bunu yanında önümüzdeki dönem yine döviz fiyatlarında yaşanacak düşüler yani TL’ nin değer kazanması, girdi maliyetlerini düşüreceğinden enflasyonun daha da düşmesine sebep olacaktır. Buda faizlerin düşmesine olumlu katkıda bulunacaktır. Beklentilerde bu yönde olduğundan kısa vadeli dalgalanmalar makro hedefleri değiştirmeyecektir.
Şu sıra Ticaret ve ihracat yapmanın dışında Hisse senedi yatırımı cazip görünüyor. Tabi çok seçici olmak koşulu ile…
Bol kazançlı günler dilerim.