Sonbaharın hüznü yavaş yavaş üzerime çökmeye başlamışken atlıyorum arabaya kararlıyım yolculuk huzura, canımın istediği yere kadar süreceğim. Yol sanki arabanın altında kayıyor. Aheste aheste giderken, ani bir fren yapıyorum. Allah’tan yol boş da kaza yapmıyorum. Kehribar renginin ortasına siyahları serpiştirmişler, hayranlıkla arabadan iniyorum.
Kocaman bir ayçiçeği tarlasının içindeyim.
Güneş yeni doğmuş tepeye doğru yükselmeye başlamış. Her yer sıcacık içim ısınıyor. Kollarımı göğe açmışım tüm ışınları yüzümde hissediyorum. Güne bakanlar gibi güneşe doğru başımı çevirmiş ısınmanın tadına varıyorum. Güneş git gide yakıcı bir topa dönüşüyor. Bu kadar ısınmak yeter deyip ilerideki ormana koşar adımlarla kaçarak, ağaçların gölgesine sığınıyorum.
Serinlemek ne güzel temiz havayı içime çekiyorum. Şöyle bir gerinip büyükçe bir ağaca yaslanıyorum. Ağacın dalları öyle uzun ki yağmurlu bir günde şemsiye olacak cinsten, yaprakları yeşilin tüm tonlarında hepsi ayrı bir güzel, gövdesi çok iri kollarım ile sarsam birleşmezler. Bir müddet dinlendikten sonra ormanda ilerliyorum. Sık ağaçların arasında bir patika yol ile karşılaşıyorum. Yürümek çok zevkli ama bu yolun nerede biteceğini merak etmeye başlıyorum.
Aman Allah’ım bu ne güzel bir manzara deniz kenarındayım. Bir yanımda orman diğer yanda deniz, yeşil maviyi kucaklıyor. Güneş, pırıl pırıl denizi aydınlatıyor. Su öyle sakin ki koşup kendimi denize bırakmak istiyorum. Kıyıya vardığımda hemen ayaklarımdakileri çıkarıp diz kapaklarıma kadar suyun içine giriyorum. İyot kokusu ve ılık deniz suyu ile mest oluyorum.
Güneş bulutların arkasına saklanıyor. Bir an yağmur yağabileceğini düşünüp denizden çıkıp kendime saklanacak bir yer arıyorum. İşte orada bir ağaç kovuğu var. Bulutlar iyice gökyüzünü sarıyor. Yağmur yağdı yağacak. Kovuğa varmam ile gökyüzü sanki deliniyor bardaktan boşanırcasına yağmur yağmaya başlıyor. Yağmuru biraz seyrettikten sonra artık eve dönme vakti geldi.
Yola vardığımda arabayı çalıştırıyorum. Güzel bir gün yaşamış olmanın keyfi ile arabamda latin müzikleri eşliğinde eve dönüyorum. Benden mutlusu yok.
Saat çalıyor sabah olmuş. İşe gitmem lazım bunların hepsi bir rüya mıydı? Arabam da yok, servise yetişmeliyim. Ne yapalım çaresizim, güzel bir güne uyanmış olmanın umuduyla teselli buluyorum.
Keşke her güzel rüya gerçek olsaydı, belki de oluyordur kim bilebilir?
Gününüz aydın olsun. Uykusu olanlar için de tatlı rüyalar, uyku herkese huzur versin.