“Ayhan Aydan”
17 Eylül, Menderes’in asıldığı tarih. Kırılan insanları düşündüm. Herkes Yassıada olaylarında sanık durumdaki Adnan Menderes’i aşağılarken sadece bir kadın karşı çıktı ve onurlu bir duruşla “ben onu sevdim” dedi. İzmirli bu cesur kadın Çeşme’nin sert rüzgarını seven, bugün 80 yaşını geçmiş Ayhan Aydan. Ilıca’daki denize yakın çok sevdiği evinde, sesi şiir gibi, insanın içine işleyen, yumuşak, duygulu, operada sesin rengi dedikleri bir ayrıcalığı olan sopranoydu Aydan Ayhan.
Alınganlık diye bir kurum vardır ülkemizde. Hırsız muhasebeci rolü, sahtekâr kapıcı filmi yapamazsınız. Hepsi ayaklanır. Meslek erbabının tamamı “harika” insanlardır! Bu, doktor, diş hekimi ya da başka meslekler için de geçerli. Bu nedenle iyi ile kötü devamlı aynı sepette olduğundan topluma iyi örnekleri sunamazsınız. Kötü rol modeller aradan sırıtır durur.
Alınganlık sadece ahmaklık değil, aynı zamanda dinimizce yasaklanmış en büyük günahlardan. Müslümanlığı cuma namazı ve Ramazan orucuna indirgeyen şekilcilik yüzünden bu bilgilere sahip olmayanların alınganlığı daha korkunç. Cahilin küstahlığı elbette acımasız. “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?” diye boşuna buyurmamışlar. Alınganlık “ben ne kadar büyük nefse sahibim, kim nefsime laf edebilir” demektir. Neyle övünüyorsun? “Üç günden fazla dargın duran mümin değildir.” der Peygamberimiz. En büyük günah yalanla birlikte gönül kırmaktır. Sizinle yüz yüze konuşma cesareti olamayan bakarsınız patronunuza anlatmış derdini. Tek taraflı dinlemek ne demek? Diğer tarafı kırmak ve gerçeği gizlemek demektir. 17 Eylül, Menderes’in asıldığı tarih. Kırılan insanları düşündüm. Herkes Yassıada olaylarında sanık durumdaki Adnan Menderes’i aşağılarken sadece bir kadın karşı çıktı ve onurlu bir duruşla “ben onu sevdim” dedi. İzmirli bu cesur kadın Çeşme’nin sert rüzgarını seven, bugün 80 yaşını geçmiş Ayhan Aydan. Ilıca’daki denize yakın çok sevdiği evinde, sesi şiir gibi, insanın içine işleyen, yumuşak, duygulu, operada sesin rengi dedikleri bir ayrıcalığı olan sopranoydu Aydan Ayhan. Hapishane yılları sonrası astım krizleri yakasını bırakmayan Aydan teyze zarif ve çok zeki şimdi de. Av. Talat Asal bir kitap yazmış, Tunç Başaran filmi çekecekmiş; filmin adı Başvekil olacakmış. Ayhan Aydan’ı Hülya Avşar oynayacakmış diyorlar. Adnan Menderes’in hayatı bu.
Peki, hani Ayhan Aydan’ın hayatı? Biri de “o”nu yazmalı. Adnan Menderes aşkı yüzünden hayatı mahvolan Ayhan Aydan. Hapis, baskı, işkence, astım krizleri, biricik oğlunun çektikleri, ölümü, mesleğini yapamayışı, inzivaya çekilişi…
Berin Menderes bir Evliyazadedir, İzmirlidir. Asil bir kadındır, asla Ayhan Aydan için tek bir kötü söz etmemiştir! Çünkü onu bir metres, figüran olarak hiç görmemiştir.
Yassıada’daki savunması onu tarihe yürekli bir kadın diye yazdı. Demokrasi tarihine, magazin yerine tarihe! İşte Türk demokrasi tarihini incelerken unutmamamız ve unutturmamamız gereken bir isim daha var!
O bir kadın!
1960 ihtilalinin o bulanık, sisli puslu, korkunç günlerinde, kimsenin ileriyi göremediği, DP’lileri tanımamaya çalıştığı, yollarını değiştirdiği, üç maymunu oynadığı, hele Adnan Menderes’ten vebalı gibi kaçtığı günlerde..
Yassıada’da, bu güzel kadına, fiziksel, psikolojik çeşitli baskılar uygulanmış, A. Menderes ‘aleyhine ifade’ vermesi istenmiştir. İşte onu tarihe geçiren direnmesi ve şu ifadesidir:
– Hayır!
– İstediğim dışında bir şey olmadı, baskı değil, nüfuz.. değil ‘sadece aşk’ vardı. Evet, sevdim… demiştir Ayhan Aydan. Adı gibi erkek kadın çıkmıştır ve söylenenlerden hiç alınmamıştır. Çünkü ne yaptığını bilen bir insandır.
Dava tutanaklarından tam olarak ifadesi görülebilir.
Aleyhine tek bir kelime, ifade vermemiştir! İleriki yıllarını Çeşme, Alaçatı ve Ilıca’da inziva hayatına çekilerek geçirmiştir. Büyük paralar ve tekliflere rağmen, tıpkı Latife Hanım gibi hiçbir zaman konuşmamış, röportaj vermemiş, popülizmden kaçmış, anılarını ve acılarını salt dostlarıyla paylaşmıştır.
Ömrü boyunca para, çıkar, rütbe peşinden koşmayacak kadar güzel bir insandır, kadındır.
Boşandıktan sonraki büyük aşkı Adnan Menderes ‘idam’ edilmiştir, kendi yargılanmıştır. Biricik oğlu Aydan Alnar’ı, Ankara Fen Lisesi mezunu, akıllı, dünya güzeli çocuğunu elim bir kazada Londra’da kaybetmiştir. İntiharı denemiştir.
Başaramamıştır.
Direnmiştir…
Bu kadar üzüntüye rağmen, ağır astım hastasıdır, hâlâ ayaktadır, halen Çeşme’de yaşamaktadır.
Onu yaşarken hatırlayalım… Alınganlık göstermeden.