Sağlık Sadece Hastalanmamak mıdır?

Maide  ÖREN

BİLİNÇ ALTI

Nedir sağlık? Yalnızca hastalanmamak mı? Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre sağlık; fiziksel, zihinsel, sosyal (ve ruhsal ) alanda iyi olmak anlamındadır. Bu konu da yoga konsepti Holistik bir yaşam biçimi oluşturuyor. Yoganın yöntemleri ve uygulama sonuçları bellidir.

Bunlar; huzur ve güven, sağlık ve mutluluk, bedende hafifleme, bilgi ve bu bilgiyle hizmet etmek, zihinde sakinlik, nefeste rahatlama, keyif dolu bir bilinç, kendine hâkimiyet ve istektir.

 Tüm bu saydıklarıma kavuşmamız için yogayı hayatımıza yerleştirmemiz gerekir ki, sonuç olarak hastalanmadan tedbirimizi alalım.

Peki niçin? Tabiî ki bedensel, zihinsel ve ruhsal sağlıklı olup mutlu olabilmek için. Böylelikle yaratıcıcığımız ve özgürlüğümüz olacak. Daha zeki ve kuvvetli hafızaya kavuşacağız.

Yoganın büyük üstatları görünen fiziksel varlığın ötesinde, daha duyarlı ve daha etkin bir bünyeye sahip olduğumuzu ileri sürerler. Bizler, bunu ancak bazı özel durumlarda, duyularımız aracılığıyla sezeriz.

Amerikalı Dr. Alexis Carel bu konuyu şöyle izah ediyor; “İnsanın kişiliğinin, fiziksel varlığı-nın ötesine gittiğine inanmak için birçok neden vardır. Bedenin sınırlarının cildin yüzeyinde bitmediğine, anatomik çizgilerinin bitiminin bir varsayım olduğuna ve her birimizin kendi bedenimizden daha engin ve daha yaygın olduğumuz konusunda belirtiler vardır. İnsanın, kendi bedeninin sınırlarını her alanda aştığı açıktır”.

 Hint felsefesine göre, insanın kafatasının tepesinde pozitif akım varken omurga kemiğinin en alt boğumunda, kuyruksokumunda, negatif bir akım bulunur. Bu iki kutup arasında dolaşan elektrik gücü “YAŞAM”DIR

 Her yoginin amacı, kuyruk sokumunda, Mulathara Çarka yakınında, yılan gibi kendi üzerinde üç buçuk kez çöreklenerek uyuyan Kundalin’yi yani negatif enerjiyi uyandırıp onu omurilik boyunca Sahasrara Çakra’da (başın tepesinde) bulunan pozitif akımla birleştirmektir.

Bu arada bazı yabancı terimlerden söz ettim. Hint dilinde Sanskritçe de karşılığı Çarka olan farkına vardığımız veya varmadığımız varlığımızda mevcut olan enerji merkezlerinden bazılarının isimleriydi.

Bedenimizde birçok önemli çakralarımız var; örneğin, avuç içinde tabanlarda, dizkapaklarında, dirseklerde bulunan çakralar, diğerlerine göre daha önemlidir. Birde omurga boyunca sıralanan beş çarka ve başta bulunan iki çarka yoga yaparken çok önemlidir.

 

Çarka ya da enerji merkezleri bedende yaşamsal enerjiyi hem yayma hem de üretme görevini yüklenirken, aynı zamanda psişik merkezlerdir.

Hem eklem enerji açısından bir “dört yol ağzı”dır ve enerjinin normal akması için eklemler açık olmalıdır. Enerji merkezleri çoğunlukla salgı bezleriyle de ilgilidir. Bilindiği gibi salgı bezleri kana karışan hormonları salgılarken, bu hormonların az ya da çok olması insanın sağlığını, alışkanlığını kişiliğini önemli ölçüde etkiler.

Kısaca, salgı bezleri beyni etkilediği gibi, beyinde bu salgı bezlerini etkileyebilecek niteliktedir. Binlerce yıl önce yogiler, uygar dünyamızın tıp uzmanları bu gerçeği henüz bilmiyorlar iken, beyin ve salgı bezleri arsındaki bu karşılıklı ve etkili ilişkiyi anlamışlardır.

Bu hafta yaşamımız için en gerekli olan enerjilerin merkezlerini ve görevleri ile denemeleri anlatalım.

Dün ders verdiğim anaokulundaki çocukların aileleri ile söyleşilerimizde gazetemizi internet kanalı ile yazımızı okuyacaklarını ve bu bilgileri geniş açıklamamı istediler. Bu hafta benim en çok sevdiğim ve meditasyonda birebir hissettiğim Çakraların işlevlerine yer vereceğim.

Olumlu enerji ve sağlık çabamız hiç bitmesin.
Birtakım münasebetsizlerin aksine, tatsız zamanlarda dahi Türkiye’den uzak kalmadı. Bu halkı ve ülkeyi sevdi. Onun şahsında sıcak bir dost tanıdık. 30 yıla yakın tanıdığım, samimiyetle görüştüğüm bir aziz meslektaşı unutmak mümkün değil. Her zümreden Türkün tanıdığı kimseydi.
Bilim dünyamızdan bir yıldız daha kaydı. Üzüntülü günler ama hayat bu.

print

Bir cevap yazın