Büyük hayallerle başladı sağlıkta dönüşüm. Herkes istediği hastaneye gidebilecek, istediği doktora muayene olacak ve istediği yerden ilaç alabilecekti.
Hepimiz mutluyduk. Hastaneler, diğer sağlık kuruluşları, eczaneler ve hastalar yeni sisteme çabuk adapte olduk. (Şüphesiz bu kurum-kişilerin tümünün sistemi suistimal ettiği anlaşılmamalıdır. Dürüst, fedakar ve sistemde hiçbir suistimale karışmamış kurumlar elbette çok fazla. Ama, sistemdeki bir gedik tüm aktörleri olumsuz etkiliyor.)
Sağlık hizmetlerine ulaşmadaki bu kolaylık ve bazı suistimaller sistem üzerindeki mali yükleri önemli oranda artırdı.
Gereksiz ilaç kullanımı sağlık sistemini ciddi şekilde tehdit etmeye başladı. Öyle ki hastalar, “en çok ilaç yazan doktor, en iyi doktordur” der oldu.
Bundan 4 yıl önce; “Eğer sağlık kurumları kendilerine çekidüzen vermez ve “hastaları yolunacak kaz”, sosyal güvenlik kurumlarını da “vurgun kapısı” olarak görmeye devam ederlerse sistem hızla çökecek” diye yazmışım (26/08/2005-Dünya). Haklı çıkmış olmaktan memnun değilim.
Hastane, doktor, eczaneler ve hastalar birlik olup, öldürdük yeni sağlık sistemini.
Tam da sosyal güvenlik reformunun birinci yıl dönümünde, 1 Ekim 2009’da geriye dönüş başlıyor.
Özel’de muayene 15 TL
Memur ve SGK’lıların sağlıktan yararlanmalarına ilişkin iki tebliğ 18 Eylül 2009 tarihli Resmi Gazetede yayınlandı.
SGK sigortalıları, yeşil kartlılar, emekliler ve de devlet memurlarının muayene ve tedavilerinde çok önemli değişiklikler yapıldı.
Son düzenleme ile hastanelerde muayene ve tedavilerde 1 Ekim 2009 tarihinden itibaren katkı payı zamlı ödenecek.
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikle SGK sigortalılarının sağlık hizmeti sunucularında yapılan hekim ve diş hekimi muayenesi nedeniyle uygulanacak katılım payı tutarları;
n Birinci basamak sağlık kuruluşları ve aile hekimliği muayenelerinde 2 TL
n İkinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarında 8 TL,
n Özel sağlık kurumlarında 15 TL,
Olarak belirlenmiştir. Böylece daha önce sağlık ocaklarında alınmayan katkı payı yeni dönemde 2 TL olacak. Ancak sağlık hizmeti sunucularında yapılan muayene sonrasında kişilerin muayeneye ilişkin reçete ile eczanelere müracaat etmemesi durumunda, birinci basamak sağlık kuruluşları ile aile hekimliği muayenelerinde katılım payı alınmayacak, ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumları ile özel sağlık kurumlarındaki muayenelerde ise 3 TL indirim yapılacaktır.
Katılım payı nasıl alınacak
Birinci basamak sağlık kuruluşları ve aile hekimliği muayenelerine ilişkin 2 TL tutarındaki katılım payı, kişilerin muayeneye ilişkin reçete ile eczanelere müracaat aşamasında eczaneden tahsil edilecektir. İkinci ve üçüncü basamak resmi sağlık hizmeti sunucularında yapılan muayeneler için 8 TL öngörülen katılım payının;
a) Kurumdan gelir ve aylık alanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişiler için 5 TL tutarındaki kısmı gelir ve aylıklarından, 3 TL lik tutar ise kişilerin muayeneye ilişkin reçete ile eczanelere müracaat aşamasında eczaneden,
b) Diğer kişiler için ise 8 TL katılım payı tutarı eczanelerden tahsil edilecektir.
Özel sağlık hizmeti sunucularında yapılan muayeneler için 15 TL öngörülen katılım payının;
a) Kurumdan gelir ve aylık alanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişiler için 12 TL tutarındaki kısmı gelir ve aylıklarından, 3 TL lik tutar ise kişilerin muayeneye ilişkin reçete ile eczanelere müracaat aşamasında eczaneden tahsil edilir.
b) Diğer kişiler için ise 12 TL katılım payı tutarı sağlık hizmeti sunucusu tarafından, 3 TL’lik tutar ise kişilerin muayeneye ilişkin reçete ile eczanelere müracaat aşamasında eczaneden tahsil edilecek.
Kamu görevlilerinin katkı payı
n Birinci basamak sağlık kuruluşları ve aile hekimliği muayenelerinde 2 TL
n İkinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarında 8 TL,
n Özel sağlık kurumlarında 15 TL,
Katılım payı ödeyecek.
İlaç sarfiyatında çok büyük artışlar olduğu doğrudur. Bunun en büyük nedeni hastaların sağlık hizmetlerine ulaşmasındaki rahatlıktır. Ayrıca, bu rahatlığın beraberinde getirdiği suistimallerdir.
Bence asıl yapılması gereken (daha önce de yazdığım gibi) kamu hastanelerinde, etik olmayan ilişkilerle görüntüleme veya tetkik-tedavi-tahlil merkezlerine gereksiz hasta sevkinin yapılmasının önlenmesi, hastalardan “bıçak parası” denen rüşvet alınması veya ilaç kotasını doldurmak için hastalara yazılan gereksiz ilaçların hesabının sorulmasıdır. Doktorların kamudaki mesailerini yürütürken etkin ve verimli çalışmasının sağlanmasındadır.