Sayın Başbakanım! Yanılıyorsunuz!

Sayın Başbakanım, yanılıyorsunuz!!!
Sayın başbakanım, iki konuda çok büyük söylem yanılgısı içindesiniz. Aslında mantıksal olarak çıkış noktanız doğru fakat bu doğruyu hatalı şekilde aktarıyorsunuz. Sayın başbakanımın sayın danışmanları, yardımcıları, lütfen T.C. Devletinin Başbakanına bu sesi/yazıyı duyurunuz.

NEYMİŞ BAŞBAKAN’IN HATALI İFADELERİ?
1. Üç Çocuk Mantalitesi: Sayın başbakanımız herkese üç çocuk yapmasıyla ilgili salık veriyor. “En az üç çocuk yapın” diyor. Bu söz çok doğru bir söz. Fakat bu sözü başbakanın söyleyeceği kesim halk değildir. Seçkin kitlelerdir. Kimdir bu kitleler peki. Bu kitleler, geliri çok yüksek ekonomik sorunu olmayan, gelir garantisi olanlar, toplumun aydın eğitimli kesimidir. Geliri yüksek ve/veya aydın kesiminin en az üç çocuk yapmasın ben de öneriyorum. Gereklidir de. Ancak bu söz sokaklarda, meydanlarda söylenecek bir söz değildir.

Neden bu söz hatalıdır? Çünkü bu sözü halkın bütün kesimi duyduğunda başbakan söyledi diye buna uyar veya inanır veya özenir ve en az üç çocuk yapar. Bu çok ciddi ve önü alınmaz sorunlar doğurur. Kazanacağı çocuğa nitelikli bir eğitimi ve ilgiyi veremeyen, ekonomik sıkıntı içindeki birey veya aile her bir fazladan çocuk yaptığında topluma sorunlu sakıncalı kişiler kazandırmış olur.

Dünkü yazımda Demografi Paradoksundan bahsetmiştim. Bu paradoks aslında demografi tuzağıdır. Literatüre ilk defa sokmuş olduğum bu ifade şudur. Nitelikli geliri yüksek eğitimli kişiler az çocuk yaparken, niteliksiz, eğitimsiz, düşük gelirli kişiler çok çocuk yapmaktadır. Bu da çok kısa zaman içinde toplumda aritmetik olarak niteliksiz nüfus kitlesinin artmasına yol açacaktır. Bu da toplumun genel düzeni açısından son derece vahim sonuçlar doğuracaktır.

2.Milli Gelir Mantalitesi: Sayın başbakanımız GSMH yı 2500 dolardan 7500 dolara çıkarmakta olduklarını söylemekte gözlerimizin içine bakarak. Sayın başbakanımız doğru söylemektedir. Haklıdır. FAKAT, bunu sayın başbakanımızın söylemesi gereken yer, TÜSİAD, MÜSİAD, TİSK gibi kurumların genel kurul açılış toplantılarıdır. Bu Milli geliri 7500 dolara çıkardık ifadesi ve mantalitesi meydanlarda söylenecek bir söz değildir. Çünkü sayın başbakanımız da bilmektedir ki, bu gelir artışı hiçbir şekilde orta düzey ve alt gelir gruplarına yansımamıştır. Bir avuç rant kümesinin sermayesi artarak GSMH değeri yükselmiştir. Bu sermaye artışının benim gibi sabit gelirli bir vatandaşa hiç ama hiçbir katkısı yoktur. Tek katkısı GSMH sı yüksek bir ülkenin vatandaşı olma mutluluğudur. O da karın doyurmamaktadır.

Sayın başbakanım ve ekonomi kurmayları çok iyi bilir ki, bir ülkede önemli olan GSMH nın yüksekliği değil Milli gelirin adil bir şekilde bölüşümüdür. Yani Gelir dağılımı yüksek olsa ne olur, gelir adil bir şekilde bölüşülmedikten sonra. Kısaca 7500 dolarlık GSMH dan bize düşen pay yoktur sayın başbakanım. Meydanlarda söylediğiniz bu söz inanın içimizi acıtmaktadır.

Sayın başbakanım, siz GSMH yı ikibinbeşyüz dolardan yedibinbeşyüz dolara doğru yükselttiğinizi söylüyorsunuz da neden ben bir öğretim üyesi olarak hala reel fiyatlarla 10 sene öncenin maaşını almaya devam ediyorum. Bu ne yaman çelişkidir? Bu durum ortadayken nasıl olur da toplum kitleleri önünde GSMH yı şu rakamdan şu rakama çıkardım dersiniz. Benim gelirim yerinde sayarken nasıl olur da bana en az üç çocuk yapın dersiniz. Gerçi bendeniz zaten üç çocuğa sahibim ama ben bu çocukların parasını yetiştirmek hayatta kalmalarını sağlamak için maaşımın dışında ne gibi gelirlere muhtaç durumda olduğumu mesleğimi onurumla yapmakta ne kadar zorlandığımı biliyor musunuz?

Sayın başbakanım. Lütfen (halk olarak) sesimizi duyun ve GSMH yı şu kadar yükselttim derken insaflı olun. Bilgilerinize sunarız Sayın Başbakanımız.

Mutlu açıklamalar ve yarınlar beklemekteyiz efendim.

Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com, http://www.gunesgazetesi.net http://www.bilgiagi.net http://www.bilgievreni.com, http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.

print

Bir cevap yazın