Hiç görmediğin bir yüzü, dokunmadığın bir teni hissettin mi içinde?
Ya anlatabilir misin hiç kavrayamadığın ağırlığını bilemediğin sevginin? Ya da bulduğunda aşkını ve sahibini…
Heyecanlanır mısın uyku tutmayan gecelerinde kaybettiğin uykunun hesabını tutar mısın hiç? Ya uyku tutmayan gecelerde hayalini kurar mısın daha doğmamış günün, güneşin ışıklarının renklerini?
Gider misin kurduğun hayalin peşinden koşar mısın ha çıplak ayakla yanında olmayan sevdiğine?
Sen hiç aşk dolu rüyaların gerçek olacağına inanır mısın? Anlatır mısın daha hiç ömründe gitmediğin köyleri, ormanları, çıkmadığın dağları, tepeleri?O yüksek tepelerden sonsuzluğa salar mısın kavuşmayı ayrılığı yok ederek?
Karanlığı aydınlığa katıp güne çevirir misin? Hiç sebepsiz gözyaşı döküp arar mısın sevdiklerini “seni seviyorum” diyerek?Ya gökkuşağını serer misin kendi dünyanın üstüne sürekli altından geçmek için yağmuru beklemeden yüreğinin yağan sevgi yağmurunda ıslanır mısın?
Yalnızlığına katlanabilir misin sevdiğinin yokluğunda?Peki, sen bilir misin unutmayı artık sevilmediğinde, yokluğunda, yitirdiğinde… Duyguların deli olsa yanına yoldaş olur musun yüreğin dellendiğinde?
Sen aşkı bilir misin? Sevginin yüceliğini, aşkın sınırsızlığını yüreğinde besleyebilir misin?
Biliyorsan eğer, sen hiç yalnız ve aşksız değilsin.
Yüreğinizin hiç bitmeyen Sevgi ve Aşkla dolmasını dilerim, şu bahar aylarında…