Sis Dağı

Mustafa KÖSE

TARİH BİLİNCİ

Sis Dağı, adını, üzeri ve eteğinin çoğunlukla sisli olmasından almıştır. Bazen tepeleri güneş iken eteklerine sis göllenmekte, bu manzara üstten deniz gibi görülmektedir.
Ye kavurmayı, iç soğuk suyu; yalın ayak yürü topuk çimler üzerinde; doldur ciğerlerine temiz ve serin havayı; seyret manzarayı!..İşte burası Sis Dağı; gönül ve sevgi otağı; Çepni diyarı… Bir başkadır Ağasar, bir efsanedir Sis Dağı!..

Görele, Eynesil ve Şalpazarı ilçe sınırları içerisinde bulunan Sis Dağı, Doğu Karadeniz sıradağları’nın uzantılarından biridir; Sahile 40 km. uzaklıkta olan Sis Dağına 1.5-2 satte ulaşılmaktadır. Sis Dağı üzerinde yirmiyi aşkın oba vardır. Obalar çevrede bulunan köy ve kasabaların adları ile anılır. Obalardan bazıları şunlardır: Eynesil, Şarli, Gülefyurdu, Ağalar Tamı, Ağılık Düzü, Yatak Yeri, Bakır Alanı, Erkek Su, Han Yanı, Ambarlı ve Örümcek Obaları olarak sayabiliriz. Deniz seviyesinden en çabuk ulaşılan ve en yüksek yer olması Sis Dağının önemini artırmaktadır. Sis Dağına ulaşım için daha çok iki güzergah kullanılır. Eynesil Ören Beldesi yolu, Şalpazarı, Geyikli ve Ağasar derelerini takip eden yol. Bunları dışında yakın çevre köylerde kendi belirledikleri patika yollardan ulaşırlar.Her yıl çevre yerleşim yerlerinin katılımı ile Temmuz aylarında Sis Dağı şenlikleri yapılır.Sis Dağı “C statüsünde Milli Park” olarak korunmaya alınmıştır.

“Öyle bir tutku ki asırlardır süren özlemin, yaşam biçimin doğa aşkını günümüze yansıyan bölümüdür. Yayla kültürü, doğa ile iç içe yaşamak binlerce yıllık göçebe geleneğinden kaynaklanmaktadır. Anadolu’ya taşınan bu anlayış günümüzde farklı uygulamalarla devam etmektedir. Eskilerin yol hikâyelerinden başlamak istiyorum. Kış mevsiminde karla kaplı olmayan sahil şeridinde otlayan hayvanlar yaz aylarında geniş otlakların bulunduğu yaylalara çıkarıldı. Okulların kapanması ile sahildeki boğucu nemli havadan kaçan insanlar yaylalara göç etmişlerdir. Mısır tohumlarının tarlaya ekilmesinden sonra başlayan hazırlıklar yolda ve yaylada gerekli olan ihtiyaçların at, katır gibi hayvanlara yüklenmesiyle yola çıkılır. Eskiden yapılan yayla göçleri bir yaşam biçiminin, tutkunun folklorik izleridir. İhtiyaçların doğrulduğu sepet (şelek) sırtlarda, süslü boncuklarla, püsküllü boğazlarına ziller (çan, kelek) bağlanan hayvanlar neşe içerisinde türkülerle devam eden yolculuk.”

Doğu Karadeniz dağları içerisinde kültürel ve tabi güzelliği açısından çok önemli bir yeri olan sis dağına Trabzon’dan, Giresun’dan ya da Gümüşhane’den ulaşılır.  Her yıl belli zamanlarda sis dağında binlerce insan toplanarak sis dağı şenliklerini gerçekleştirirler. Sis dağı sisli olur suyu bulanık olur der türkünü biri. Sis eksik olmaz başından ya da eteğinden. Fakat sisin bir dağa böyle yakıştığına hiç bir yerde şahit olamazsınız. Çoğu zaman bulutlar dağın zirvesine ulaşamaz. Dumanın içerisinde yavaş yavaş yolculuk ederken birden zirvede çok yoğun bir güneş ışığıyla karşılaşırsınız.

print

Bir cevap yazın