Siyasi partilere üye olmak veya üyelikten ayrılmak birilerinin iki dudağından çıkacak karara göre olmamalıdır.Üyeliğe giriş,üyeliğin devamı ve üyelikten ayrılış yargı’nın garantisi ve teminatı altında olmalıdır.
Böyle bir düzenleme olduğunda ise SPK’nın 12/b maddesindeki : “Siyasî partiler üye olma istemlerini sebep göstermeksizin de reddedebilirler” saçmalığı da ortadan kalkar. Sağlıklı bir demokrasi, siyasi katılımla doğru orantılıdır.Siyasi katılımın olabildiğince yüksek oranda olabilmesi için de siyaset yapmanın önündeki engeller sadece hukuk düzenlemeleri ile ortadan kaldırılabilir. Yapılması gereken ise : Adalet bakanlığının bütçeden aldığı paya bir miktar katkı yapılarak, adliyelerde siyasi partiler masası kurulması gerekir.Siyasi partiye üye olmak isteyen birisi nüfus cüzdanı ile üyelik başvurusunu yapar.TC kimlik numarasından tüm bilgileri o anda ekranda görülür. Ödemesi gereken aidat makbuz karşılığı alınır ve hiç beklemeksizin parti üyeliği beş dakika içinde gerçekleşmiş olur. Cumhuriyet Baş savcılığının veri tabanına kaydedilen kişiler kongrelerden üç ay önce partilere bildirilir.Partiler de bu üyeler ile kongrelerini yaparlar.Kongre derken burada bir konunun daha altını çizmek gerekiyor. Söylemek istediğim kongreler bu gün uygulanmakta olan sistem değildir. Delege sistemi ile kongreler yapmanın çok doğru olmadığını düşünüyorum. Partilerin kongreleri de genel seçimler gibi,bir günde tek turlu sistemle yapılmalı.Mahalle ve köylerden başlamak üzere her yerleşim birimine sandıklar konulmalı.Kayıtlı parti üyeleri sandıklarda belde, ilçe, il ve parti meclisi üyelerini,yine belde,ilçe,il başkanları ile genel başkanı çarşaf listeler yoluyla seçebilmeli. Böyle bir sistem uygulandığında kaç tane lider,kaç parti meclisi üyesi, kaç il başkanı, kaç ilçe başkanı,kaç belde başkanı yerini muhafaza edebilir ? Çok fazla olacağını tahmin edemiyorum. Bu şekilde bir düzenlemenin ardından yine aynı sistemle milletvekili sıralamaları, belediye başkanlığı adaylıkları, belediye meclisi, il genel meclisi üyelikleri sıralamaları da o yerleşim biriminde ikamet eden partililerin oylaması ile belirlenebilir.İktidar olunduğunda bakanlar kurulunu oluşturmak için belirli eğitimden geçmiş insanlara ihtiyaç duyulacağı düşünülebilir. Bu durumda da mevcut parti meclisine belirli bir kontenjan verilerek bu durum düzenlenebilir. Yıllardır bu konular her zaman dile getirilmesine rağmen,hiçbir iktidar döneminde gerekli düzenleme yapılmaz.Oligarşinin tunç yasası işlemeye devam eder. Sağlıklı işleyen demokratik rejim için, sağlıklı siyaset kurumu gerekir.Bunun için de Anayasada, siyasi partiler yasasında, seçim yasasında köklü değişiklikler yaparak siyasetin etik yasasını da çıkarmak gerekir. Zira siyaset, dönemimizde algılandığı gibi şahsi menfaat aracı değil, toplumsal menfaat aracıdır. |
Siyaset Kurumu – Ek – 2
Bir Cevap Yazın