Bir siyasi partiye üye olmak çok kolay değildir. Eğer siyasi partide iktidar sahiplerine muhalifseniz ve bu da biliniyorsa, ağzınızla kuş tutsanız bile üye olamazsınız.
Sizden nüfus cüzdanı fotokopisi, 2 fotoğraf ve form dilekçe doldurmanız istenir.1 yıllık üyelik aidatını da teslim edip makbuzunuzu alıp gidersiniz. Siz çıktıktan sonra verdiğiniz evraklar eğer yırtılıp çöpe atılmazsa yönetim kurulu üye yazılmanız doğrultusunda karar alır. Sizin verdiğiniz evrakların bir nüshasını kendi arşivine,2 nüshasını il başkanlığına gönderir. İl başkanlığında da bir nüsha arşive yerleştirildikten sonra kalan nüsha genel merkeze gönderilir. Bu şekilde aday üye olabilirsiniz. Belirli bir süreyi doldurmadan normal üyelerin faydalandığı haklardan yararlanamazsınız.
İlçe yönetim kurulları sizin üye olmanız doğrultusunda karar almak zorunda değildir. Size “lüzumu üzerine üyelik başvurunuzun reddine” kararı da çıkabilir. Siz bu kararla partinin il başkanlığına itiraz edebilirsiniz. Peki, il başkanlığının, ilçe başkanlığının kararının tersine bir karar alması mümkün mü? Asla. İl başkanlığından da olumsuz yanıtı aldıktan sonra genel merkezin yolunu tutarsınız ve oraya itiraz edersiniz. Orada da il yönetim kurulu kararı aleyhine bir karar alınması mümkün mü? Asla. Size siyasi partiler yasasının 12/b maddesi çerçevesinde bir yanıt verilir. Sizde evinizin yolunu tutarsınız.
Siyaset kurumuna işlerlik kazandırmanın en önemli şartı üye olabilmeyi ve üyeliği sürdürebilmeyi hukuki güvence altına almaktır.
Bunun yapılabilmesi için, siyasi partilerin üye kaydetme işini partilerin elinden alıp adli bir makama bağlamak gerekir. Bu kurum adliyelerde oluşturulacak bir birim de olabilir, ilçe seçim kurulları içinde oluşturulacak yeni bir birim de. Biz bu kuruma parti üye yazım komitesi (PÜYK) diyelim.
PÜYK, siyasi partilere kayıt işini kişinin şahsen başvurusu üzerine yapar. Böylece naylon üyeliklerin de önüne geçilmiş olunur.
Herhangi bir siyasi partiye kaydolmak isteyen kişi, PÜYK’e nüfus cüzdanı ile müracaat eder. Kişinin TC. Kimlik numarası girilerek bir form dilekçe doldurulur. Alınan çıktının altına imza attırılır. ( Eğer kişinin başka bir partide üyeliği görülüyorsa ikinci bir form dilekçe ile o partiden istifa ettiğine dair imza alınır ve bu dilekçe ilgili partiye gönderilir)
Aynı zamanda üye olmak isteyen kişiden yıllık üyelik aidatı ( ve eğer ödemek istemesi durumunda partiye bağış) alınır ve makbuzu verilir. Partiye kayıt işlemini bitiren kişinin tüm evrakları belirli dönemlerde ilgili ilçe başkanlıklarına gönderilir.
Partiye kaydolmak isteyen kişi PÜYK’e zaten TC. Kimlik numarası ile müracaat ettiği için başka bir partiye kaydının olup olmadığı veya siyasi haklarını kullanma ehliyetine sahip olup olmadığı hemen görülecektir.( Yani yasanın 11. maddesine uygunluğu)
Kişinin herhangi bir partiye üye olmasını engelleyecek durumu var ise daha işin başından geri çevrilecektir. Yine buradaki işlemlere de hukuki olarak itiraz edilebilecektir.
Görüldüğü gibi bu durumda sistem tersine çevrilmiş olacak. Siyasi partilerin genel merkezlerinden, Cumhuriyet başsavcılığına yapılan üye bildirimi ortadan kalkacak bunun yerine Cumhuriyet başsavcılığı partilere liste göndererek üyelerini bildirecektir.
Böyle bir sistemin uygulanması durumunda kişilerin 3–4 partide birden kaydının olması veya bir partinin birkaç yerleşim biriminde üye olmasının önüne geçilecektir. Zira kişinin tüm bilgileri üye kaydı yapacak memurun önünde olacaktır.
Yine aynı şekilde PÜYK’e yapılan başvurularda adrese dayalı kimlik sistemine geçildiği için kişinin hangi yerleşim biriminde oturduğu tespiti sonucunda, siyasi partinin örgütlenme yetersayısını da ortaya çıkacaktır (SPK- madde: 20). Bilindiği gibi bu konu bir siyasi partinin seçimlere girebilmesinin ön koşullarından birisidir.