Her siyasi partinin ilk kademe örgütlenmesi beldelermiş gibi görülmesine rağmen hukuki olarak ilçelerdir. Zira kongre süreçleri beldelerden değil, ilçelerden başlamaktadır. Belde yönetimleri ise ilçe yönetim kurulları tarafından atanmaktadır. Yani demokrasi (!) ilçelerden başlamaktadır.
Siyasi Partiler Yasamızı inceleyenler görmüşlerdir. Birinci kısım “genel esaslar” adını taşır. İkinci kısım: “siyasi partilerin teşkilatlanması” adını taşır. Bu kısmın birinci bölümü: “kuruluş”, ikinci bölümü: üyelik, üçüncü bölümü: merkez teşkilatı, dördüncü bölümü: İl ve ilçe teşkilatı isimlerini taşırlar.
Dikkat ediyorsanız, yukarıdan aşağıya doğru düzenleme yapılmış. Küçük birimlerden büyük birimlere değil de, büyük birimlerden küçük birimlere doğru bir düzenleme var. Belki de bütün problemlerin çıkış noktası buradan kaynaklanıyor.
Madde 14- Siyasi partinin en yüksek organı büyük kongredir.Büyük kongre, seçilmiş üyeler ile tabii üyelerden oluşur.Seçilmiş üyeler, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının iki katından fazla olmamak kaydıyla, parti tüzüğünde gösterilen şekilde ve sayıda il kongrelerince seçilen delegelerdir. Tabii üyeler; parti genel başkanı, merkez karar ve yönetim kurulu ile merkez disiplin kurulu üyeleri ve partinin üyesi olan bakanlar ve milletvekilleridir
Madde 19- Siyasi partilerin il teşkilatı; il kongresi, il başkanı, il yönetim kurulu ve il disiplin kurulundan oluşur.İl kongresi, sayısı altı yüzden fazla olmamak üzere, parti tüzüğüne göre ilçe kongrelerince seçilen delegelerden oluşur
Madde 20- (Değişik: 31.3.1988 – 3420/3 md.) Siyasi partilerin ilçe teşkilatı, ilçe kongresi, ilçe başkanı, ilçe yönetim kurulu ve belde teşkilatından meydana gelir. Parti tüzüğünde ilçe disiplin kurulu teşkili de öngörülebilir. Bir ilçede teşkilatlanma, ilçe sınırları içerisindeki beldelerin en az yarısında teşkilat kurmayı gerektirir. Belde sayısı üç veya daha az ise beldenin sadece birinde teşkilat kurulmuş olması yeterlidir.(Değişik: 31.3.1988 –3420/3 md.) İlçe kongresi, ilçe ve çevresindeki köy ve mahallelerde partinin son genel seçimde aldığı oy sayısına göre, seçime katılmamış partilerde ise üye sayısına göre, bu Kanunun 10 uncu maddesinde gösterilen siyasi partiler sicilinde kayıtlı ilgili parti üyelerinin seçtikleri, sayısı 400’ü aşmayan delegelerden oluşur
(Değişik: 28.3.1986 – 3270/6 md.) Delege seçimleri; köy ve mahallelerde partinin bu yerlerde son genel seçimde aldığı oy miktarı, seçime katılmamış partilerde ise üye sayısı esas alınmak suretiyle bu yerlere verilecek kontenjanlara göre yapılır. Köy ve mahallelerdeki üye sayısı delege kontenjanı verilmesini gerektiren nispetin altında ise bu durumdaki köy ve mahallelerin diğer köy ve mahallelerle birleştirilerek delege seçilmesi mümkündür.
Görüldüğü gibi, önce mahalle ve köy üyeleri arasından delegeler (yani üyeleri ilçe kongrelerinde temsil eden kişiler) seçiliyor. Bu delegeler, ilçe kongresini yapıp ilçe yönetim kurulunu seçerken birde il delegelerini seçiyorlar. İl delegeleri de, il yönetim kurulu, il disiplin kuruluyla birlikte kurultay (büyük kongre) delegelerini seçiyorlar. Seçilen bu delegeler de Büyük kongrede genel başkan, parti meclisi ve yüksek disiplin kurulunu seçiyorlar.
Siz isterseniz buna katmerli demokrasi deyin, isterseniz, tavşanın suyunun, suyu demokrasisi deyin. Bir mahalle delegesi olarak hiç istemediğiniz birisinin sizi il kongresinde temsil etmesi veya kongrede genel başkanlığa aday olması gayet normal. Ve sizin yapabilecek hiçbir şeyiniz yok. Yani ben beni bu adamın temsil etmesini istemiyorum diyemezsiniz. Ve bunun adı da temsili demokrasi oluyor.
Siyasi parti genel merkezlerinin, mahalle ve köy delegelerinin belirlenmesine bile karışmaya,karışmaktan da öte düzenlemeye çalışmasının nedeni gayet açık ortaya çıkıyor. Ben adamlarımı delege yaptırayım, ilçe kongresinde benim adamlarım seçilsin, onlar il kongresinde benim adamlarımı seçsin. İl kongresinde benim adamalarım genel kurul delegesi olsun. Onlar da kalksın burada beni seçsin.
Böylece kısır döngüye bir defa girildiği zaman hiçbir şey görmez olunuyor. Parti içi iktidar mücadelesi süreç içinde partinin algılama yeteneğini kaybetmesi ve sonuçta topluma yol gösterecek projeler üretememesine yol açıyor. Zira siz antenleri dışarıya kapatmış içeri ile ilgilenmektesiniz.
Bu problem bir tek partinin problemi değil.Sistem içindeki tüm partiler aynı sorunlarla boğuşmaktadır.Bu problemin en büyük kaynağı 12 eylül darbe anayasasıdır.Bu gün siyasi partilerin iç işleyiş mekanizmalarını incelediğinizde en sağcısından en solcusuna tüm partiler –ideolojilerini bir yana bırakırsanız- aynı yapı içindedir.
Bu durumda yapılması gereken nedir? Partilerde Lider sultasına, genel merkez cuntasına nasıl son verilir?
Cevap: “Tek turlu seçim” yapmak.
Siyasi partiler yasasının 14–19 ve 20. maddelerini tamamen kaldırıp delege sistemini bir kenara atmakla başlamak gerek.
Siyasi partilerin tüm üyelerinin katılımıyla belde, ilçe, il, genel merkez yönetim kurulları, başkanları ve disiplin kurulu üyelerini tek turlu bir seçimle seçmek mümkün.
Tüm Türkiye’de genel seçim yapar gibi köylere, mahallelere sandıklar koyup aday listelerini üyelere oylatma sonucu daha sağlıklı yapılar oluşur.
Yapılacak tüm seçimlerde de blok liste değil, çarşaf listelerin kullanılması gerekir. Zira bir kurumun yönetimine talip olan kimse’nin, ben şu üyelerle çalışırım fakat şu üyelerle çalışmam deme lüksü yoktur.
Örneklemek gerekirse, Baltalı köyü üyesi, Yenice belde başkanı ve yönetim kurulu üyeleri için, Tarsus ilçe başkanı ve yönetim kurulu üyeleri için, Mersin il başkanı, yönetim kurulu ve disiplin kurulu için Ve aynı zamanda, Genel başkan, parti meclisi ve merkez disiplin kurulu üyeleri için oy kullanacak.
Yine örneklemek gerekirse, Tarsus ilçe merkezinde oturan bir kişi de, ilçe başkanı ve yönetim kurulu üyeliği, İl başkanı, il yönetim kurulu ve il disiplin kurulu üyeliği için oy kullanırken birinci örnekte olduğu gibi, genel merkez başkanı, yönetim ve denetim kurullarını oluşturmak için oy kullanır.
Böylece 1 günde belde, ilçe, il, genel merkez yönetimi ile yönetim kurulları seçilmiş ve temsili demokrasi de gerçek anlamda uygulanmış olur.
Tabi bu anlattığım uygulamanın konunun uzmanlarınca detaylandırılması gerekiyor.