İstiklal Marşımızdaki sözün kudreti göğe yükselir. Teşbihte hata olmaz, İstiklal Marşımızdaki kelimeler adeta anlam miracına yükselmiştir. Bağımsızlığın ‘Türk’ için en vazgeçilmez olduğunu vurgulayarak başlar İstiklal Marşımız. Adeta iki bin yıllık geçmişin bir canlı, kelimelerden mülhem tablosudur.
İstiklal Marşımızın kabul ediliş öyküsünü bilirsiniz. İşte o öyküden size bir parça sunacağım. Yarışmaya katılmış şiirlerden biri. Şiir olarak, duygu ve his olarak gerçekten güzel. Lakin bize İstiklal Marşı olacak o özel kudreti taşımıyor.
Okuyalım…
Yıllarca altı cephede ateşle kanlara;
Türk’ün hilâl-ü dinine düşman olanlara;
Ceddin o; Yıldırım gibi saldın zaman zaman
Yüksek başın eğilmedi bir art cihanlara
Ey kahramanlar ordusu, ey yıldırım-Şitab.
Göster cihan-ı mağribe bir kanlı inkılab
Ey mazi-i havariki bin destan olan;
Garbın zalam-ı zulmüne yüz yıl kılınç salan
Arslan yürekli ordu; demir giy; silah kuşan!
Zira hududu kapladı ateşle kan, duman.
Ey kahramanlar ordusu, ey yıldırım – Şitab,
Göster cihan-ı mağribe bir şanlı inkılab!
Arslan mücahid ordusu, ey haris-i salah
Destinde seyf-i hak gibi pek şanlı bir silah
Açtın sema-yi millete pür-nûr bir sabah.
Atî bizim… Bizim artık vatan, zafer, felah.
Ey kahramanlar ordusu; ey yıldırım – Şitab.
Göster cihan-ı mağribe bir şanlı inkılab
Mehmet MUHSİN
Mehmet Muhsin adlı bu şairi ya da şair adayını bu güzel şiirinden dolayı tebrik etmemek mümkün değil. Güzel ve anlamlı mısralar. Kıyas güzel olanı belirginleştirir.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal !
Kahraman ırkıma bir gül ! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal…
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklal !
İstiklal Marşımızdaki sözün kudreti göğe yükselir. Bunu bir kıyasla daha iyi anlamış olduk. Denememin başında da dediğim gibi. Sözü kudretli kılan söyleyenin kudretidir.