Saygılı olduğumuz şu hukuka bir bakalım.
Adam darbeyi yapmış, 15 yaşındaki çocukların yaşını büyütüp asmış, Muğla da beyler gibi yaşıyor ona gelince hukuktan bahseden yok.
Almanya’daki gurbetçilerimizi dolandırmış, evrakta tahrifat yapmış, Armada Alışveriş merkezinden hisseler almış, Devletin yüksek yerlerinde oturmaya devam ediyor. Biz hukuka saygı duyuyoruz.
Özelleştirmelerde bir sürü mahkeme kararlarına uyulmamış, Mecliste bekleyen bir sürü yolsuzluk dosyası var. Biz hukuka saygı duyuyoruz.
Hukuk siyasi iktidarın piçine dönmüş. Bir sürü kendini ulusalcı/milliyetçi sayanlar da hala hukuka saygı gösteriyor.
Sanki hukuk var da, onlarda o hukuka saygı gösteriyorlar.
Yabancı devletin Gladyosu gelmiş Türk ordusuna operasyon yapıyor. Neymiş biz hukuka saygılıymışız. Darbeye teşebbüs ettilerse yargı onları cezalandırırmış. Sevsinler sizin hukukunuzu.
Generalleri, albayları gelip genelkurmay karargâhından birileri almış, biz hukuka saygılıymışız.
CIA gelmiş benim memleketimde gazete çıkarıyor. Televizyonları almış, istediği insanları dinliyor. Bu dinlemelere göre Silivri’nin yolunu açıyor. Neymiş efendim, biz hukuka saygılıymışız.
Güvenliğimizi emanet ettiğimiz, orgeneral seviyesine kadar yükselttiğimiz, kuvvet komutanlarımızın itibarını(aslında ordunun itibarını) yerlerde süründürüyorlar. Genelkurmay Başkanımız hukuka saygı gösteriyor.
Memleketin güvenliği paramparça ediliyor. Güvenlikten sorumlu Genelkurmayımız, hukuka saygı duyuyor.
Memleketin başındaki şahıs, Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi’nde yani yabancı bir devletin görevlendirdiği bir kişi haline dönüşmüş, biz de onlarla beraber onların hukukuna saygı duyuyoruz.
Kuvvet komutanları sorgulanıyor. Kim tarafından, siyasi iktidarın savcıları tarafından. Ben bu davanın savcısıyım diyen RTE’nin savcıları tarafından. Ana muhalefet partisinin başkanı hukuka saygı duyuyor. Komutanların ifade vermesi en doğru olanıdır. Diyor.
Bitmiş, tükenmiş, duvara dayanmış Küçük Amerika düzeninin içinde çözüm ararsan sonunda saygı duyduğun hukuk senin hukukun değildir. İyi niyetli insanımızın da, iyi niyetli genelkurmay başkanlarımızın da, çürümüş bu sistem içinde çözüm arıyor olması, o çürüyen düzenin hukukuna saygı duyması ile olur, sanılıyor.
Eğer Mustafa Kemal, çürümüş, yabancıların denetimine girmiş Osmanlı hukukuna, aslında emperyal hukuka saygılı duysaydı, vay başımıza gelenlere…
Hukuka saygılı olduğunu söyleyen, ama AKP’ye muhalefet edenlere bir çift sözüm olacak. Ne olur hukuka saygılıyız demeyin. O zaman AKP ve Amerikan dayatmalarına saygı duymuş oluyorsunuz.
Saygı duyacaksak, devrimlere, Mustafa Kemal devrimlerine saygı duyalım.