Sütten Çıkmış Ak Ülke

Günetdoğu’da peşinde olunan şey gerçekten barış mı? Yoksa  bir kürdistan ( !!! ) hayali mi? Yoksa bölgedeki yoksulluğun üstesinden gelme çabası mı? Veya aşiretler – çıkarlar güç dengesi mi? Güneydoğu’da “barış” olunca herşey düzelecek mi? Yani tarikatlar ve aşiretler vatan hainliği yapmaktan vaz mı geçecek, üst düzey bürokratlar ve parti başkanları, milletvekilleri “kamu” çıkarlarını ön plana mı alacaklar? İşsizlik mi azalacak? AKP iktidarı döneminde üç otuz paraya satılan şeylerin yerine adam gibi yatırımlar mı yapılacak? Haksızlık mı duracak? Eğitim, sağlık, adalet ve sanat gibi bir toplumu ayakta tutan dört sac ayağı Türkiye’de işler hale mi getirilecek? Dünyanın en pahalı sıvı yakıtı ve iletişim hizmetlerini almaktan mı kurtulacağız? Ne olacak?

Peki İsatnbul’un başına gelen bütün Doğu ve Güneydoğu’nun başına gelirse ne olur? Yani biz de kalkıp “biz İstanbul’luyuz len deyip Doğu ve Güneydou illerine yerleşip, tüm dengeyi alt üst etmekten öte bir de “İstanbul burası olsun ve özerk olsun. Sizi yüzyıllardır İstanbul’luya sırf İstanbul’lu olduğu için berbat muamele ettiniz” deyip İstanbul Cumhuriyet’i kurmak istesek ne olur? Kısacası son 40 yılda yaşanaları tersine çevirsek herkes hala bu kadar ” sağduyulu” olur mu?  Ne açılımı? neyi açıyoruz anlamıyorum ki? Hiçkimse sütten çıkmış ak kaşık değil, biliyoruz ama öyle davranıyor. Şunu da biliyoruz: Bizim gibi herkes yaptıklarına – kendince – haklı gerekçeler bulacaktır zaten yani minareyi çalan kılıfını hazırlar; da; bizim “yönetici diye oraya oturttuğumuz niye bunu görmez bilmem. . .

Biz bu adamlara vatan “haini, satılık, uşak” deyince suçlu oluyoruz. Ne yani bir kürdistan ( ! ! ! ) kurmak sizin ulu ülkünüzdü de biz mi taş koyduk? Bunu – kendi ülkünüzü – gerçekleştirmek için mi uğraşıyorsunuz?  ABD ve lobileri başta olmak üzere hiçkimsenin bu işte parmağı, çıkarı, etkisi yok yani öyle mi?

Ve bütün bunların üstüne taraf gezetesi başta olmak üzere birsürü demokrasi ! ! ! havaresi bizi katil ilan edip orduyu saf dışı bırakarak aslında ortaya demokratik bir Türkiye çıkartmak istiyorlar öyle mi? Neyim ben? 1.sınıf salak mı? Ahmet Altan, Yasemin Çongar gibi isimler sırf tarihten öc almak adına hele Türkiye’yi özgürleştirmek adına (var ya buna bayılıyorum -özgür Türkiye. Bir de barış var. savaş istemiyoruz barış istiyoruz. Yani Türk ordusu dağılsın, yerine biraz Osmanlı biraz pkk ordusu gelsin – yani neredeyse . . .)  kahraman mı olacaklar? heykelleri mi dikilecek?

O kadar çok soru işareti var ki kafamda hangisinin cevabını arayayım şaşırıyorum.

Ama önceliklerden biri şu kendisini barış güvercini sanan taraf gazetesinin demokrasi havarisi kılıklı Ahmet Altan’ı ile Yasemin Çongar’ına.

Özlediğiniz, istediğiniz, ulaşmak için kendinizce büyük çaba harcadığınız ülkenize kavuştuğunuzda, şimdi, şu anda sizin yaptığınızı ben yapsam ve sivil idare ile ilgili anormal taraflı yayın yapan bir gazete çıkarsam, beni oynatan iplerim açık ve net bir şekilde görünüyor olmasına karşın sanki kara elli, kara gönüllü insanların uşağı değilmişim de barış güvecinitymişim gibi davransam, siz iktidar olarak nasıl tepki verirdiniz?

Bir başka soru A.G ve R.T.E başta olmak üzere tüm nur cemaati ve aşağı yukarı aynı şeyleri düşünen / hisseden sözde Müslüman’lara: Diyelim ki siz ulaşmak istediğiniz o büyük güne ulaştınız ve artık bu ülke bir İslam Cumhuriyet’i oldu. Herşeyi düzenlediniz, sistemi kurdunuz ve çark dönmeye başladı.

-Benim kızım normal boy eteği ve başı açık olarak sizin ünversitenize gidebilecek mi?

Şu anda bile Anadolu’nun ve büyük kentlerin kenar mahallelerinde cehaletin pençesinde kurban mutluluğu ile yaşayan bir dolu insan zorla türban takmıyor/taktırılmıyor mu? Ne diye – HALA – türban takan kızlar kötü muamele görüyormuş, İslami yaşam biçimini tercih edenler hor görülüyormuş gibi bir mazlum edebiyatı güdüyorsunuz?

ŞU ANDA TÜRKİYE’DE TÜRBAN KULANIMININ HER ALANDA SERBEST BIRAKILNASI İÇİN -HALKIN DIŞINDA- NE TÜR BİR ENGEL VAR??? Kim var? hangi kurum veya kişi buna karşı çıkacak? 

Şu an hapiste kaç tane İslami düşünce suçlusu var? Ama düşünce suçlusu var değil mi içerde? Kim? Hani düşünce suç değildi?

Allah büyük!!!

Sap döner keser döner,  gün gelir hesap döner!

Bu adamlara daha ekonomi, siyaset ve tarih ile ilgili bir ton sorum var ama çenemi yorduğuma deymeyecek o yüzden boşver.

Benim düşünceme göre bu topraklar çok ” büyük adam” gördü. Sonuncusu ise M. Kemal’di. Hemde kim ne derse desin. Daha önce söyledim hiçkimse sütten çıkmış ak kaşık değil o yüzden hepimizin her türlü sağilığı için bu topraklarda ortak payda çok önemli. İşte M.Kemal’in yapmaya çalıştığı da buydu; ortak payda sağlamak. M. Kemal’i sevmiyor hatta nefret ediyor olabilirsiniz ama şuna dikkat edin: M. Kemal’in yapmaya çalıştıkları bazı insanlar için kutsaldır. ( sizin onlarla ilgili ne düşündüğünüzün önemi olmaksızın) , o yüzden M.Kemal’den, Nutuk’tan, ve Türkiye Cumhuriyet’inden söz ederken dikkatli olun. Çünkü sizin için kutsal olan şeylere, sizin bana ve inandılarıma ettiğiniz laflar gibi laflar etme özgürlüğü tanıyorsunuz. Biz uzun zamandır bu tür şeyler duyageliriz, eğer siz de duymaya alışık veya hazırsanız devam edin.

Kutsallık şekillendirilemez, sınırlandırılamaz ve zorlanamaz !

Mavi Günler

print

Bir cevap yazın