Bazı kişiler ve bazı kurumlar toplumda denge rolü üstlenirler. Bu kişi ve kurumlar, genellikle çalışkan/üretken, sürekli önüne bakan/geleceğini gören, riskten hoşlanmayan diğer kişi ve kurumlarla ılımlı ilişkilerini sürdürmekte başarılıdırlar. Bu kişi ve kurumlar “iyi” kişi veya kurumlar olarak kolayca kabullenilir.Toplumdaki onca bozukluk, sistemdeki onca soruna rağmen bu kişi ve kurumların varlığı düzenin veya dengenin teminatıdır. Bu kişiler, ekonomik düzeyi ne olursa olsun çok güçlü aile terbiyesi almış, ailedeki bütün bireylerin düzgün hayatları olduğu ortamlarda barınırlar. Bulundukları ortam gereği yapıcılıkları, uyumları ve güvenilirlikleri her zaman ön plandadır.Bu kişiler toplumun aynı zamanda taşıyıcılarıdır. Bir delinin kuyuya attığı taşı ısrarla ve sabırla çıkarmaya çalışan, egoistçe davranışlara karşı toplumda centilmenliklerinden ve yer yer kişiliklerinden ödün vererek mücadele eden, kendilerinin dünyada denge unsuru olduğunu bile fark edemeyecek derecede iyi niyetli kişiliklerdir.Bu ifadeleri en küçük toplumsal kurum olan kendi ailemden bir örnekle açmak isterim. Büyük oğlum Enes İhsan lise II. sınıfta okumaktadır. Gerek aile içinde, gerek yakın arkadaş çevresinde gerekse okul çevresinde hep en uyumlu en efendi rolünü oynamıştır. Bu onun en doğal halidir. Öyle ki kendisiyle ilgili olmayan olaylarda bile bir anlaşmazlık gördüğünde ya o ortamdan kaçınır, ya da herkesi memnun edecek bir çözümü mutlaka bulur. Bu, onu Enes yapan en temel özelliğidir.Bu ve bunun gibi kişilikler, çalıştıkları kurumda da aynı şekilde yapıcı rol oynarlar. Şirket veya kurum yöneticiliklerine geldiklerinde yönettikleri kurumları da kendi karakterine paralel olarak yönetirler ve bu kurumlar da artık toplumda yapıcı kurumlar olarak çıkıverir. Yalnız kişilerin kurumları etkilemesi için biraz da lider tipli olmaları gerekmektedir. Bu tür kişilerin kurumların üst noktalarına gelmeleri kendi istekleriyle değil de aşağının baskısı talebi çevresindekilerin o kişileri o noktalara taşıması ile mümkündür. İşte bu tür terfilerde bu kazanımları kolay kolay kimse yıkamaz. Bu tür kariyerler en güvenilir, en risksiz ve en çok idealize edilen terfilerdir.Toplumdaki denge unsuru kurumlar da varlıklarını toplumun düzenine adamış, çoğunlukla Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde bütün ihtiyaçlarını karşılayıp ta en son KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME İHTİYACINI tatmin edememiş kişilerin önderliğinde veya sahipliğinde varlık gösterirler. Genelde toplumdaki denge unsuru kuruluşlar olarak vakıflar, dernekler küresel misyon taşıyan sivil toplum örgütlerini örnek gösterilebilir.
Bir krallıkta büyük bir tören esnasında sivri kişilikli birisi “kral çıplak” diye bağırdığında denge unsuru kişiler hemen devreye girer ve bir kısım kişilere kral çıplak olabilir, bunda kralın bir bildiği vardır, ya da zamanla buna da alışırız gibi tepkiler verirken krala çıplak diyene saldıran kişileri de ustaca yatıştırmayı becerebilir. Toplumun denge unsuru olan kişiler bunu yaparken, denge unsuru kurumlar da, krala bir taraftan yeni bir elbise diktirir, saldıran kişiler ve saldırılan kişilere karşı sağlık yardımlarında bulunur.
“Devletin veya toplumun çivisi çıkmış” öngörüsü veya yargısına karşı bu kişi ve kurumların varlıkları tam anlamıyla birer garantidir. Bu kişiler kolayca topluma mal olurken, bu tür kurumlar da toplum katmanlarınca kısa sürede başarıdan başarıya götürülür.
Toplumda her zaman “gerçek anlamda iyi niyetli” lerin kazanması temennisiyle…
Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com , http://www.gunesgazetesi.net http://www.kamudanhaber.com http://www.bilgievreni.com , http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr www.radyobrt.net ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.