Deniz araçlarının manevra türüdür.
Bulunulan duruma göre dümen çevrilerek, pervaneler ters döndürülerek yapılır.
Halatçı, ‘Tornistan bas kaptan…’ diye bağırdığında, köşkteki kaptan çarkçıbaşına talimatını verir.
Motorlar gürültülü çalışır, pervaneler suyu köpürtür.
Halatçı, iskeledeki baba’ya düğümünü attırır.
Herkes tornistan yapamaz.
Beceri ister, tecrübe ister, sorumluluk ister.
* *
Bir de terzilerin tornistanı vardır.
Çok önceleri kıtlık değil de yokluk döneminde yaygındı…
Ceket veya gömlek eskiyince ters yüz yapılır, yenilenmiş gibi dururdu.
Bu tornistanı yapmak da kabiliyet, ustalık isterdi.
Ceketin mendil cebi soldan, sağa geçtiği için bunu uydurmak her terzinin harcı değildi.
Yine de tornistana sıcak bakılmazdı.
Tornistanlı ceket, emanet gibi dururdu.
* *
Tornistan aslında sanattır.
Argo ağızlar “Kıvırmak, ters dönmek, çark etmek, lafını yemek” olarak kullansa da…
Tornistanın vazgeçilmezliği vardır, yararı büyüktür.
Vapurun iskeleye sağlıklı yanaşması,
Eski elbisenin yeni hal alması gibi…
* *
Yaşamda tornistan örnekleri de vardır…
Seçimden 15 gün önce.
560 İzenerji şirketi işçilerinin toplu sözleşmesi imzalandı, yüzde 30-35 zam verildi.
27 Mart’ta, sandığa iki gün kala…
Diğer Büyükşehir belediye şirketi İzelman’da 5 bin 900 işçiye yüzde 18-21 zam verildi, törenler yapıldı.
Seçim bitti, kriz akla geldi. Bütçe daraldı, yönetim bunaldı.
Formül; verilenleri geriye almakta bulundu.
Karar verilirse; 17 bin belediye işçisinin ücreti indirilecek.
* *
Bu olay tornistan mıdır, değil midir?
Tornistan; maharet, ustalık, bilgi istediğinden…
İzlenmeli,görülmeli.
Tornistan becerilmezse, argocu ağızlar kazanır:
“Çark ettiler, kıvırdılar, sözden döndüler…”