Dünkü Y-Muhtıra konulu yazımın ardından sizleri politik konularla boğmamak için bu gün hayatın içinden, biraz sağlığımızı biraz cebimizi ilgilendiren tüketici kültürü veya bilincinden bahsetmek istiyorum.Önce marketlerden diğer tabirle alışveriş tapınaklarından bir iki karelik fotoğraf çekmek istiyorum. Reyonlarda dolaşıyorum. O malum büyük market arabalarından biri elimde. Haftasonu alışverişine yalnız çıkmışsam, yanımda da kimse yoksa, spor kıyafetliysem iki küçük yaramazlığımı hep yaparım. İlki: Arabayı biraz hızlı sürüp sonra arabaya ağırlığımı verip kendimi arabaya taşıtma yaramazlığı. Çok keyifli oluyor. Tabi tepedeki kamerayı geçtikten sonra. Bir de bu işi yapmak için reyonun boş olması gerek. Sakın siz uygulamayın (gençler için). Ben yaşlı olduğum için, ya da saçlarımın çoğu beyaz olduğu için görseler de gülüp geçiyorlar. (Genç olsam eminim fırça yerim.))

İkinci yaramazlığım ise, markete girer girmez, eğer büyük bir marketse, tam hız promosyon standlarını dolaşmak oluyor. Sucuk kızartması, peynir reyonu, çikolata reyonu vb. yerlerde ürün tanıtım ve tattırım reyonlarını araştırıyorum, hemen de buluyorum. Her büyük markette her gün mutlaka bir iki tanıtım ve tattırım olmakta. Neyse bir iki tadına bakıp yeni ürünleri tanımış oluyorum.

Fakültede okurken birinci sınıfta Ekonomi dersine Prof. Dr. Ahmet GÜNER SAYAR girerdi. Bize ilk derslerde ekonomiden öğrettiği, tam rekabet şartlarıydı. Ekonomide TAM REKABET ŞARTLARININ İKİNCİ İLKESİ, MÜŞTERİLER (alıcıların) ÜRÜN HAKKINDA TAM BİR BİLGİYE SAHİPTİR. Evet müşteriler ürünler hakkında tam bilgiye sahip değillerse, rekabet şartları gerçekleşmemiş olur ve alım satım ekonominin doğal akışında seyretmemiş olur. Bu durum bir yerlerde mutlaka sorun olarak gerek bireyin, gerek firmanın veya sektörün gerekse de devletin önüne çıkmaktadır.

Şimdi konumuza dönebiliriz.

Tam Rekabet Şartlaının gerçekleşmesi için müşterinin ürün hakkında tam bilgiye sahip olması zorunludur. Bu zorunluluk gereği ve AB standartları gereği ürünler ambalajında satılmak zorundadır. Bu ambalaj üzerinde de ürünün markası, üretim tarihi, ömrü, içeriği, içerikteki besin değerleri, kimyasal özellikleri, garanti süresi, müşteri danışma telefonları, ürün seri noları, firma iletişim bilgileri, net ve brüt ağırlığı, hacmi, kullanım talimatları, garanti şartları, ambalaj firmasının künye bilgileri ürünlerde bulunmak zorundadır.Bilinçli bir tüketici aldığı ürünü bir dedektif gibi incelemelidir. Bu bizlerin hem canı hem malı açısından son derece önemlidir. Ortalığın kanserojen kustuğu bu dönemde özellikle gıdalarda hijyen ve gıda içerikleri çok önemlidir.

Tüketiciler ürünleri alırken öncelikle bu bilgileri kontrol etmeli, muadili varsa ürünlerin 979 ile başlayan barkod numaralı Türk Malı olanları tercih etmelidir. Vatan Millet sevgisi taşıyorlarsa eğer. Ve ürün gerekli kalite ve fiyatı temin ediyorsa.Bizim insanımız BARKOD bilgilerine pek bakmaz. Başlıkta da belirttiğimiz gibi, BAK OT sistemi uygularlar. Yani reyonlarda ürünlere ot gibi bakarlar. Ancak yavaş yavaş bu konuda bilinçlenmenin olduğunu söyleyebiliriz. Bu konuda www.bilinclenme.com www.bilinclenme.org, www.ulusalbilinclenme.com, www.ulusalbilinclenme.org adresimizde tüketici bilinci, müşteri bilinci veya tüketici kültürü konularında çalışmalarımız yeni başlamıştır.

Barkotlara ot gibi bakmamamız dileğiyle.
Başlıktari “r” harfini parantez içine aldım. Başlığımızda pazantez içi görülürse ideal olan, parantez içi harfi görülmezse gerçek hayat görülmektedir. Bizim de fotoğraflarımız kelimeler ve imlalar olsun bu günlük.

Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com , http://www.gunesgazetesi.net http://www.kamudanhaber.com http://www.bilgievreni.com , http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr www.radyobrt.net ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.