Ergenekon Tertibi süresince, o kadar çok alt örgütlenme ismi zikredildi ki, neyin ne olduğunu anlamak gittikçe güçleşti.
Mahkeme sürecini, iddianameleri ve bunlara ait medya haberlerini yakından izleyenler bile kafa karışıklığı içindeler.
Sıradan vatandaşın, zaten bu olanları anlayıp bir karara varması oldukça zor. Kişi, okuduğu ne ise onu doğru diyerek bir kanaate sahip oluyor.
Ergenekon Tertibindeki Ergenekon isminin, çok tepki alması nedenini ile türev örgüt isimlerini peş peşe basına verildi.
Son yirmi yılda, var olan, olmayan ne kadar suç örgütü varsa getirip Ergenekon İddianamesinin içine koydular.
Tertibin ana hedefi, Ordu, İşçi Partisi ve milliyetçiler olduğu için isimler de buna uygun seçildi.
Karargâh Evleri, Devrimci Karargâh gibi isimler ortalıkta uçuşmaya başladı.
Okuduklarımdan anladığıma göre, Karargâh Evleri diye tanımladıkları örgüt; İşçi Partisinin Ordu içindeki örgütlenmesini belirliyor.
Devrimci Karargâh örgütü diye tanımladıkları ise, Karargâh Evlerinden bambaşka bir şey.
Gene iddianameden anladığımız kadarı ile Devrimci Karargâh örgütü, PKK ile ilişkisi olan bir organizasyon. Bostancı’da polis operasyonunda öldürülen Orhan Yılmazkaya ile ilişkisi olduğu iddia edilen bir örgüt.
Şimdi, yandaş ve holding medyasının haber diye yazdıklarına bakalım.
İşçi Partisine ve Perinçek’e bir iftira kampanyası da bu örgütler ve Aylin Duruoğlu üzerinden yürütülmektedir.
Medyada, Doğu Perinçek’in, Aylin Duruoğlu’nun tahliye kampanyasına, genç teğmenlerin de destek vermesini istediği ifade edilmektedir. Maalesef Cumhuriyet Gazetesinin imtiyaz sahibi İlhan Selçuk’un da yargılandığı bu davada Cumhuriyet Gazetesi de bu iftiralara katılmaktadır.
Perinçek 24.Mart.2008 tarihinde Ergenekon Tertibinden dolayı tutuklanmıştır. Duruoğlu ise, 1 Mayıs 2009 tarihinde “Devrimci Karargâh” örgütünden dolayı tutuklanmıştır. Yani, Aylin Duruoğlu tutuklandığında Perinçek hapistedir.
Silivri Tutuk Evinde yoğun güvenlik önlemlerinin olduğu herkesin malumudur. Yani haber yalandır.
Kaldı ki, Perinçek (eğer gerçekte var ise) Devrimci Karargâh örgütü gibi örgütlere ideolojik ve siyasi olarak taban tabana zıttır.
Mahkeme sonuçlandığında, sorumlu mevkideki birçok gazetecinin yüzünün kızaracağından eminim.