Verici deyince akla ilk ne gelir? Elbette ki TV Radyo vericileri veya GSM baz istasyonları.
Hangi kente bakarsak bakalım kentin bir alışılagelmiş ve fark edilmeyen çirkinlikleri, bir de herkesin gördüğü genel silüeti vardır. Genelde normal insanlar görmesi gerektiğini değil de psikolojik olarak kolaya kaçarak gördüklerini kalıp olarak yerleştirirler beyinlerine ve o şekilde de doğru olarak kabul ederler.
Kentin caddelerinde veya bulvarında veya mahalle aralarında dolaşan birisi amacı neyse ona odaklanır ve o şekilde yürür kaldırımlarda. Bir de meslek erbabı vardır. Zücaciyeci bir misafirliğe gittiğinde, kaşıkların çatalların, tabakların kalitesine markasına, şekline şemaline odaklanır hemen. Ya da konfeksyoncu veya moda tasarımcısı ise kıyafetlerine, ayakkabıcı ise ayakkabısına bakar karşısındakinin.
Bizler de kent bilimciler olarak hangi kente gidersek gidelim kentin makroformuna bakarken, mikroformunu da görürüz hemen eş zamanlı olarak. Bizleri telefon tellerinin salkım saçak halleri, bordürlerin boyasızlığı, tretuarların veya refüjlerin bakımı, uyumu yol boyu ağaçların düzeni ve bakımı, evlerin boyası, kat yükseltileri ilgilendirmektedir.
Bu ve bunun gibi dikkatimizi çeken durumların en başında o kentteki vericiler veya yansıtıcılar gelmektedir. Şu an Türkiye’nin hangi kentine giderseniz gidin, o kentin en yüksek yerlerinde en az üç dört tane çok yüksek demir profilden direkler görürsünüz. Bu direklerden en büyüğü TELEKOM un, diğerleri Türkcell ve Vodafon gibi firmalara aittir. Bir de bunlara ilave olarak yine büyük televizyon kanallarının vericileri o civara konuşlandırılmıştır.
Hiç şüphesiz bir kentte tek bir direk olması mümkün değildir. Her firma, telefon operatörü veya televizyon kanalı kendi direğini dikmiştir veya dikmektedir. Ulaştırma bakanlığının AR-GE birimleri kızak kadrolarında keyif sürerken, acaba bu vericileri nasıl yaparsak ne hale getirirsek kentlerimizde daha şık dururlar düşüncesi içine girmeleri mümkün olamamaktadır.
Bunu çoğunlukla, mesleği kent bilimi, peyzaj mimarları, çevre mühendisi olanlar görür. Tabi mesleğini sanat için yapıyorlarsa. Yoksa onların da bu çevresel eksi dışsallıkları görmeleri mümkün değildir. Mesleğini sanat için yapan kent bilimciler, peyzaj mimarları ve çevre mühendisleri, veya toplumda sayıları son derece az olan hatta istisnai olan, İNOVASYONER beyinlerin kent görünümleriyle ilgili anında söyleyecekleri şeyler ortaya çıkmaktadır.
Bu vesileyle, kent estetiği anlamında BİR YENİLİK VEYA İNOVASYON ÖNERİYORUM. Bu hem çevre estetiği, hem firma menfaatleri hem de devlet yönetimi ve kamu ekonomisi açısından onlarca fayda sağlayan bir öneridir. Projeyi ister Ulaştırma Bakanlığı bizzat kendi yapar, ister yap işlet devret modeliyle isterse herhangi bir firmayla imtiyaz sözleşmesi imzalayarak yaptırır fark etmez. Proje veya inovasyon önerisi şudur:
Bir kentteki vericilerin hepsi kaldırılmalı, bu vericilerin veya aktarma / baz istasyonlarının üzerinde ne kadar cihaz veya yansıtıcı varsa bunların hepsi, yani bütün firmalara ait teknolojik cihazlar, tek bir direğe yerleştirilmelidir. Bu anten direği veya abidesi, devlet kontrolünde ilgili firmalara (TÜRK TELEKOM DAHİL) kiralamalı veya satmalıdır.
Bu yansıtıcılar veya vericiler bu günkünden çok daha büyük ve uzun şekilde, tek olarak inşa edilmeli, bu direklerin kaidesi o kentin en belirgin ögesi neyse ona göre ABİDE şeklinde yapılıp o abide veya anıtın üzerinde bu tür yansıtıcı antenler dikilmelidir. Böylece kentin en yüksek yerlerinin bu çirkin görüntülerle hançerlenmiş gibi görülmesi önlenmiş olur. Devlet yaptığı veya yaptırdığı ANIT ANTELER üzerinden kira bedeli alabilecektir. Her yansıtıcının dibinde bulundurulması zorunlu trafo maliyetinin ortadan kalkması, her bir kent için ayrı ya da bağımsız bir direk dikme zorunluluğunun olmaması, periyodik bakım gereğinin olmaması vb. nedenler de firmalar açısından son derce cazip bir açılımdır. Böylece yüksek yerlerde kentin manzarasını seyredenlerin göz estetiğini bozulmamış olacaktır.
Mutlu ve güzel yarınlar dileğiyle.
Yazı Sözlüğü:
Makroform: Kentin genel uzaktan bütüncül görünümü
Mikroform: Kentin dar kapsamlı ayrıntı görünümü
Tretuar: Kaldırım taşı
Bordür: Kaldırımı yol ile ayıran küçük uzunca kaldırım kenarı taşı.
Refüj: Bölünmüş ve veya duble yolları veya bulvarları birbirinden ayıran metal engel veya yoğun bitki grubu.
Not:
Bu sitede yayınlanmakta olan yazılar http://www.yazarport.com , http://www.gunesgazetesi.net http://www.kamudanhaber.com http://www.bilgievreni.com , http://www.siyasalforum.net http://www.gercekgazete.web.tr www.radyobrt.net ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.