Yangın Var

Nur ERSEN
www.birharf.net Genel Yayın Yönetmeni
www.beypazarihaber.com

Türkiye’nin akciğerleri yanıyor! Duman duman… Alev alev…Ekranların karşısında, dolu gözlerle, içimiz yanarak izliyoruz alevlerle birlikte yok olup giden ümitlerimizi… Geçmişimizi… Geleceğimizi… Yüzyıllar boyu doğaya can veren, kan veren ormanlarımız, yanarken bizlerin de birer parçasını koparıp götürüyor. Topraklarımızın kaybı, doğanın ekolojik dengesinin bozulması, ormanlarda toprak altında ve üstünde barınan hayvanların yok olması biz insanların sorumsuzluğundan kaynaklanıyor ne yazık ki.

Orman yangınları doğa ve insan kaynaklı bir olay. Doğa kaynaklı olan yangınlar (yıldırım düşmesi, sıcaklardan ağaçların birbirine sürtünmesi gibi…) olayların yüzde 3 ünü oluşturuyor. Geriye kalan yüzde 97 si ise insan kaynaklı. Yakılan anızlardan sıçrayan ateş parçacıkları, bazı çobanların ormanda yaktıkları ve söndürmeye unuttukları ateşler, cam kırıklarının aşırı derecede ısınarak mercek görevi yapması ve otları tutuşturması, sorumsuzca atılan bir izmarit ve sönmemiş kibritler, yetişmeleri uzun yıllar alan ağaçları bir anda yakıp kül ediyor.

İnsan eli, değdiği yeri güzelleştirmesi gerekirken yakıyor, yıkıyor ve yok ediyor.

Doğa bizlere öylesine güzelliler sunmuş ki. Düşünün, evlerimizde bunaldığımızda kendimizi dışarı atacağımız zaman aklımıza önce bir ağaç gölgesi, temiz hava ve püfür püfür esen rüzgârın rahatlığı geliyor ve yiyeceklerimizi alıp ormanlık ağaçlık alanlara koşuyoruz. Bu alanlar bizi kucaklıyor adeta. Bütün nimetlerim sizin diyor. Biz ne yapıyoruz? Yiyoruz içiyoruz, eğleniyoruz. Akşam evimize dönerken yiyecek artıklarımızı, gazete parçalarını, poşetleri, en önemlisi de mangallardan arta kalan sönmemiş kömür parçalarımızı orada bırakarak: “Ne kadar güzel bir gün geçirdik,” deyip arkamıza bakmadan dönüyoruz. Sonra da yangınlar kaçınılmaz oluyor.

Ne yazık ki bu yangınlara her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Binlerce ağacımız ve ormanlık alanımız kuruyup giderken altından kalkamayacağımız kadar maddi ve manevi kayıplara uğruyoruz.

Bir başka sorun da güzelim yemyeşil ormanlarımızın adeta katledilip yerine beton yığınları oluşturulması ve çeşitli iş merkezleri kurulması. Gelişmiş ülkeler arasına, ağaçlarımızı katledip işyerleri, oteller v.b kurarak değil, boş arazileri ağaçlandırarak girebiliriz ancak.

Dünya ısınıyor. Susuzluk her geçen gün daha fazla artıyor. Ormanlar bulundukları bölgelerde yağmuru çeken en önemli doğal varlıklarımızdır. Ormanlarımızın yağmuru çekmesi, su kaynaklarımızın artması açısından çok önemlidir.

Ormanlarımıza sahip çıkalım!
Yangına neden olacak davranışta bulunan kişileri uyaralım.
Küçük bir alev gördüğümüzde hemen söndürelim.
Müdahale edemeyeceğimiz yangınların daha fazla büyümemesi için Alo 177 yi arayarak haber verelim.

Ormanlarımıza sahip çıkalım ki Türkiye’nin akciğerleri yanmasın.

print

Bir cevap yazın