Bosnalı Sırp lider Radovan Karadzic, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yargılanırken, 1900 yılından beri Sırpların işlediği suçlardan yargılandı.
Milosevic, Karadzic ve General Mladic aynı suçlardan yargılandı.
Akıbetlerini zaten biliyorsunuz.
Brezinski’nin büyük üniter devletlerin Balkanlaştırma hususunu, çok önceleri raporlaştırdığını biliyoruz. Amerika bu raporda yazılı olanları gerçekleştirmeye çalışıyor.
Bir hususu belirterek devam edeyim.
Bir konuda, uluslar arası hukuk veya uluslar arası bir karar diye duyduğunuzda, bunun gerçek manasının bir karar falan olmadığıdır. Uluslar Arası Ceza Mahkemesi demek, Amerika’nın bir başka devleti yargılaması demektir.
En büyük emperyalist sahtekârlık, bu “uluslararası “ kavramının üzerinden yürütülür. İşler önce, iç hukuka getirilir. Daha sonra, Uluslararası Lahey Adalet Divanına getirilir.
Bu hatırlatmaları yapmamın nedeni; bugün Taraf Gazetesinde bir manşet vardı. “Başbuğ suç işledi, yargılayın”
Siyasi konuşmaları nedeni ile (siz onu Türkiye’yi savunması diye okuyun) beş yıla kadar hapis cezası ile yargılanması istendi.
Başbuğ’un yargılanmasını isteyenlerin, isimlerine baktığımızda, bölücü Kürt cephesinde yer alanlar olduğunu görüyoruz.
Ufuk Uras, Baskın Oran, Oya Baydar, v.s, Genelkurmay Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunmuşlar.
Amerika’yı arkalarına alarak, Türk Ordusu ile futbol topu gibi oynayarak neler yıprattıklarını biliyorduk. Bu kez bir adım daha atarak, yeni bir yol açıyorlar. Aslında yeni demek pek doğru değil, zira Ergenekon Tertibi zaten Türk Ordusunu yıpratmak ve hareket edemez hale getirmek için organize edilmişti.
Herhalde, Türk Ordusunun Generalleri de tarihsel ve asli görevlerinden, yani vatan savunmaları nedeni ile yargılanacaktır.
Aslında yargılamak istedikleri Türk Ulusunun varlığıdır.
Buraya nereden geldik derseniz, işte asıl önemli olan odur. Bizler direnmediğimiz sürece, bölünme ve iç savaş hızla yaklaşmaktadır.(Kurumsallaşmamış direnç bir işe yaramaz)
Başbuğ, hiç kimsenin kokmasına gerek yok, Türkiye bölünmez diyor. Diyor ama emperyalizm ve iç hainleri her gün Türk Ordusunu teslim alacak girişimleri sürdürüyor. Emperyalizmin dışarıdaki sözcüleri her gün Türkiye’nin iç işleri ile ilgili açıklamalar yaparken, Türkiye içindekilerde Genelkurmay Başkanını susturmak için her girişimi yapıyorlar.
Yugoslav generalleri de Yugoslavya bölünmez demişlerdi.
Ordu PKK ile savaşırken, Türk Devleti adına Kandil ve Öcalan ile görüşen hükümet yetkilileri varsa, PKK sadece emekli generalleri değil, genelkurmay başkanını da yargılar.
Ergenekon Tertibindeki gizli tanıkların hepsinin PKK’lı olması, kimlerin kimleri yargıladığını ortaya koymuyor mu?