Yaşam Yolunun Işıkları

Yaşamda yolumuzu aydınlık tutmamız için ışıkları iyi seçmemiz gereklidir. Bu ışıklar doğru zamanda doğru kullanıldığında kararan yollarımızı aydınlatacaktır. Yeter ki bu ışıkların ne olduğunu bilelim.

 

Diğer yazımda bir takım aktivitelerden bahsetmiştim. Kendimize yapılan aktivitelerden… Kendimiz için yaptığımız aktiviteler başkalarına yapacağımız aktivitelerle kesinlikle birleşirler.

 

Başkalarına yaptığımız hizmetler desem daha doğru olacak. Bunlar öncelikle başkalarına örnek olmaktan başlıyor sonra iyiliklerle devam ediyor.

 

İyilikler ne olmalı?

 

İnsan gönlünü harekete geçirip, beğenme ve özenme duyguları yaratan başkalarına yapılan iyiliklerdir bence.

Dikkat edin bakın, insanlar iyilik gördükleri insanlara değer verip, onların sözünü dinliyorlar ama istisnaları katmıyorum. Yani egosu önde çıkıp tam tersi davrananlar da başka…

 

Bu durumda sözümüzün dinlenmesinin, öylece verdiğimiz bilgilerin yolu hem iyilik yapmak hem de yaptığımız iyiliği hazmetmek, yani doğru yapmaktan geçer.

 

Bir de hizmet var!

 

Aslında birbirilerine yapılan hizmetler, herkes için borç olması gerekir diyorum. Zira insanlar birbirlerine hizmet ederek bu yaşam dokularını çoğaltıp bu güne getirdiler. Bu hizmetler olmasaydı insanlar bu erişkin hallerine gelmezlerdi. Bir anne ve babanın evladına hizmeti gibi…

 

Bu yüzden hizmetler bir yerde borç olmalı diye düşünüyorum.

Düşünsenize, sadece insan olarak başkalarına hizmet bir borç ise, bilgili bir insanın borcu daha büyük olmalı.

Hizmet eden insan bir yandan borcunu hizmetiyle öderken, bir yandan da başka insanları kazanıyor… Onları kendine ve topluma yararlı hale getiriyor. Ne güzel!

 

Hizmetin devamı bilgi vermek olmalı.

 

Hizmetimiz ile borcumuzu öderken bilgi vermemizden söz ediyorum. Bilgilendirme en yakınımızda başlıyor. Yani ailelerde…

Önce anne ve babalar evlatlarına vereceği şey sevgiden sonra en hayırlı hediyesi doğru bilgileri olmalı diye düşünüyorum. Şüphesiz ki, vereceği bilgiler onların yaşamında en aydınlatıcı ışıklar olacaktır. Onlarda kendi etrafını aydınlatacaklardır.

 

Sonuç olarak…

 

İnsanları aydınlattıktan sonra, onlarla ilgimizi sürdürüp, denetici olmaksızın, onların gelişmesiyle ilgilenmek, insan olarak görevimiz olmalı.

Öte yandan, özgür zamanımızı, bunların dışında, boş gezerek heba edebiliriz de…

Ya da kendini geliştirerek çevreye yararlı aktiviteler yaparak çoğu karanlık yolları aydınlatacak ışık da olabiliriz.

 

İstersek asalak bir böcek olup amaçsız ve zaman savurganı olup kendine bile yararsız olabilir…

İstersek çalışkan arılar gibi olup zamanın kazanıcısı olup kendimiz zaman oluruz. Tüm yaşam yollarının gecesinde ve gündüzünde aydınlık içinde oluruz.

Seçim bizim elimizde…

 

Demiştim ya yaşam bir seçim demetidir.

Mum ışığı da olsa güneş ışığı da, fark etmez illa ki bir ışık olun yaşam yolunda…

 

Işığınızın bol olması dileği ile sevgiyle kalın.

print

Bir cevap yazın