Kategori arşivi: Ahmet FİDAN (Yrd.Doç.Dr.)

Dr. Ahmet FİDAN ın Tüm Yazılarını Göster

Case: In the Context of The Depth of Civilizations, Plastic Digital Destruction

In the Context of The Depth of Civilizations, Plastic Digital Destruction

Durum: Uygarlıkların Derinliği Kapsamında, Plastik Dijital Yokoluş

Dünyanın varoluşundan bu güne yer küre üzerinde yaşayan insanoğlu, uygarlığa yönelik yüzyıllarca, hatta bin yıllarca, kendisinden sonraki nesillere ulaşabilecek eserler bırakmıştır. Bu nedenledir ki, insanlık olarak bu günkü uygarlıklarımızın geçmişle bağlantısını ve gelece yönelik kestirimlerini bu kadim eserlerden ve veya yazıtlardan yararlanark ortaya koyabilmekteyiz. İnsanların yer küre üzerindeki kalıcı izleri, son ikiyüz yıla kadar çoğunlukla taş yapılar ve / veya yapıtlar, abideler üzerinde görülmektedir. Ne var ki, günümüz insanları, uygarlığa yönelik kendisinden bin hatta on bin yıl sonraki nesillere uygarlıklarının devmanını ulaştıracak kalıcı eserler bırakmamakta / bırakamamaktadır. Zira son iki yüz yıla yakın zamandır, ortaya konulan eserler, plastik ve elektronik tabanlı olarak yürütülmektedir.

Gezegenimizin ve hatta galaksimizin başına gelebilecek küresel hatta evrensel kaynaklı doğal veya yapay bir afet veya saldırıda, Okumaya devam et

Büyükşehir Belediye Sınırlarındaki Değişiklik Sonrası, Yerel Yönetimler, Orman, Çevre ve Şehircilik Mevzuatlarına Göre, Meskun Mahal ve Avlak Bölgelerin Belirlenmesinde Ortaya Çıkan Sorunlar

Büyükşehir Belediye Sınırlarındaki Değişiklik Sonrası,

Yerel Yönetimler, Orman, Çevre ve Şehircilik

Mevzuatlarına Göre, Meskun Mahal ve

Avlak Bölgelerin Belirlenmesinde

Ortaya Çıkan Sorunlar

Yrd.Doç.Dr. Ahmet FİDAN
Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi
Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi
ahmet@ahmetfidan.com

Problems Arising in The Determination of The Residental Areas and Hunting Free Regions Acording to Local Administratios, Forest, Environment and Urbanism Legistlation After The Change İn The Metropolitian Municipal Area

ABSTRACT:

The places where human communities live are known throughout history by different names. These concepts are directly or indirectly framed in some disciplines such as urban knowledge, local governments, sociology (social sciences) human geography, anthropological archeology. In this framework, first of all, it is necessary to put forth the conceptual terminology in the shortest way in the context of “residential neighborhood”.

In the context of the Turkish language, people living in communal areas, towns, villages, towns, villages, districts and provinces are ranked in order from the smallest to the largest, Within the scope of the management, we see that these concepts are being used in the villages, towns, municipalities, special provincial administrations, metropolises (metropolis), megapolis, ecumenopolis concepts in terms of world literature. With these concepts, we can look at all these settlements in the residential neighborhood, the megapole, which is the largest settlement area (for now). We can say that as a large area of ​​collective settlement general names such as geography, city, city, medinah, city, urban, commune are made.

However, even though the concept of “residential neighborhood” is perceived as a specific geographical region within the borders of zoning law, local governments, and urban science, it loses the meaning of the “inhabitant concept” when these geographical regions are dispersed to extremely low density geography. In this case, it would be more correct to define the “residential neighborhood” as a residential area, where the boundaries are drawn down into the narrowest area and are permanently seated rather than as a plotted area. In this context, the beginning of the definition of housing or housing, caves, tents and so on. there is a requirement to reduce the individual to an indoor living space.

In our work, a literature review and examples from the literature will be given first, and then the concept of residential neighborhood will be examined and then the definitions and functions of etimology and alchemy will be sought in the local government forests and waterworks administrations (presidencies / ministries).Thus, the issues and issues to be addressed in the determination of the “Avlak Region” within the scope of the Hunting Regulation covered by the Ministry of Forestry and Water Affairs will be addressed. We hope that our work will bring goodness to all concerned and to our common good.

Keywords:

Residental Areas, Hunting Free Regions, Local Administratios, The Metropolitian Municipal Area

ÖZ:

İnsan topluluklarının yaşamakta olduğu yerler tarih boyunca farklı isimlerle anılmıştır. Bu kavramlar kent bilimi, yerel yönetimler, sosyoloji (toplum bilim) beşeri coğrafya, antropoloji arkeoloji gibi kimi disiplinlerde doğrudan veya dolaylı olarak çerçevesi çizilmiş kavramlardır. Bu çerçevede öncelikle “meskun mahal” kapsamında kavramsal terminolojiyi en kısa şekilde ortaya koymak gerek.

Kent bilimi ve yerel yönetimler anlamında insanların toplu olarak yaşamakta oldukları yerlere, Türkçe dili kapsamında en küçükten en büyüğe doğru sıralayacak olursak, konut / mesken, mezra / köy, kasaba, (eski idari yapımızda) bucak, ilçe, il olarak sıralanırken, toplu yaşanılan bölgelerin yönetimi kapsamında ise, bunları köy, belde, belediye, il özel idaresi, büyükşehir (ana kent) belediyesi, (metropolis), dünya literatürü açısından ise,  megapolis, ekümenopolis kavramlarının kullanılmakta olduğunu görürüz. İşte bu kavramsallardan hareketle, en küçük yerleşim yeri olan konut (mesken) den (şu an için) en büyük yerleşim yeri olan megapole kadar bütün bu yerleşim yerlerine meskun mahal gözüyle bakabiliriz. Geniş toplu yerleşim alanı olarak bu coğrafyalara, kent, şehir, medinah, city, urban, komün gibi genel isimlendirmelerin yapıldığını söyleyebiliriz. Okumaya devam et

Antik Liman Kentlerindeki Sosyal ve Düşünsel Yaşam Üzerinde Deniz Ticaretinin Etkisi, Tieion / Teion Antik Kenti Üzerine Bir İnceleme

Karadeniz’in Efes’i Teion!

Yrd.Doç.Dr. Ahmet FİDAN

Ordu Üniversitesi Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi

ÖZET

Günümüz kentlerinin mimari  ve/veya estetik yaplarının toplumsal yaşam ve toplum düşüncesi üzerindeki etkisi  ile yüz yllar önceki kentlerin hatta antik kentlerin mimari ve estetik yaplarının o dönem toplumlarının yaşam şekilleri ve düşün sistemleri üzerindeki etkisi çok çok farklılık taşımaktadır.

Antik kentlerdeki mimari ve estetik yapı ile toplumsal yaşam ve düşünsel yaşam arasındaki ilişki çok yakın ve günümüze göre daha doğrusal iken, günümüz kentlerindeki karmaşa ve makroformsuz tek düze fordist üretim formatındaki konut ve mimari yapılarda bunu ortaya koymak oldukça zordur. Sadece ve sadece tek düze yapıların içindeki tek düze yaşam kalıbına bakarak böyle bir paralellik kurabiliriz. Oyse ki, günümüz kentleri, halihazırdaki fiziksel mekan kaosunun içinde kozmozu arayan bireyler için ürkütücü ve kaçılası çehresiyle kendini göstermektedir.

Tieion antik kenti, kendi dönemi  içinde, Türkiye’deki antik liman kentleri ve kuzey Karadeniz kıyılarında (Rusya, Ukrayna (Odesa ve civarı) bulunan antik liman kentleri kadar önemli ve canlı olmuştur.

Makalede, genel olarak antik liman kentlerinin genel özellikleriyle, antik liman kentlerinin toplumsal ve düşünsel yaşamdaki iz düşümlerinin Mimariye yansıması, Türkiye’deki antik liman kentleri ve özelde ise, Karadeniz Antik liman kentleri Tieon nezdinde ele alınacaktır.

Anahtar Kelimeler:

tieion, teion, filyos, antik kentler, antik liman kentler, karadeniz limanları, ticaret limanları, deniz ticareti

Okumaya devam et

Dünyada ve Türkiye’de Madencilik Faaliyetleri, Altın Madenciliği’nin Çevresel Açıdan Değerlendirilmesi

Yrd.Doç.Dr. Ahmet FİDAN

Ordu Üniversitesi Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi Öğr. Üyesi

Karadeniz Doğa ve Çevre Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

ÖZET:

Hızla gelişen teknolojik ortam, elektrik enerjisi talebini neredeyse geometrik olarak artırmakta, enerji açığı sadece Türkiye’de değil bütün dünyada önemli bir olgu haline gelmektedir. Buna rağmen özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler, yinelenebilir alternatif enerjiler kullanmak yerine, doğaya en fazla zarar veren fosil kökenli enerji kaynaklarına yönelmeleri izahtan varestedir.

Son yarım yüzyıl içinde teknoloji yoğun ortam içinde dünyayı saran “teknosfer” sadece Türkiye’de değil bütün dünyada enerji sorununu ve/veya sorunsalını ortaya çıkarmıştır.

Bu bağlamda gerek dünyada gerek Türkiye’de yürütülen her türlü madencilik çalışmaları, ekonominin dinamizmi, artan nüfus ve rekabet edebilirlik açısından gerekse fiziksel alt yapı gelişmeleri açısından gereklilik taşısa da, kim ne derse desin, doğal çevrenin az veya çok yer yer tahrip olmasına, yer yer yok olmasına neden olmaktadır.

Altın madenciliği konusunda şunu baştan belirtmek gerekir ki,  maden ocaklarının hiç birinin çevreye hiç bir zarar vermediğini kimse iddia edemez, az veya çok mutlak surette ekosisteme tahribatları bulunmaktadır. Kaldı ki, maden ocaklarının faaliyetin tamamlanmasından sonra ekosistemi yeniden oluşturmaya yönelik faaliyetleri en azından ülkemizde nadirattandır. Kaldı ki faaliyet sürecinde kullanılan siyanürün, (siyanürün yarılanma ömrü kısa olsa bile) az veya çok çevre olumsuz etkisi bulunmaktadır. Taşkın, heyelan, deşarj patlamaları, faylanma vb. olağanüstü durumlarda ortaya çıkabilecek riskler hariç.

Çalışmamızda genelde Dünyada ve Türkiye’de madencilik faaliyetlerinin çevreye etkisi, özelde Türkiye’deki altın madenciliği ele alınacaktır.

Anahtar Kelimeler:

Madencilik, Türkiye’de madencilik, Altın Madenciliği, Siyanür, Çevresel Etki, Ekosistem, Çevre

Okumaya devam et

Kıyı Dolguları ve Kıyı Düzenlemeleri Üzerine Hukuksal Yaklaşımlar ve Kıyı Korumaya İlişkin Çevresel Önlemler

Yrd.Doç.Dr. Ahmet FİDAN

Ordu Üniversitesi, Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi

Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü

ÖZET:

Kıyılara dolgu yapılmasına prensip olarak karşı çıkmak pek anlamlı olmaz. Çünkü olayı bir çok kriter açısından değerlendirmek gerekir.

İster yerel olsun ister merkezi olsun bir ihtiyacı oraya koyan veya dile getirenden bu ihtiyacın bir çok açıdan uygun olup olmadığını düşünmesi veya göz önünde bulundurması beklenemez. Bunu düşünmek ihtiyacı dinleyen ve icraatı yapacak olan kişi veya kuruma aittir. Bu kişi veya kurum da icraat için 40 kez düşünüp 1 kez uygulayacaktır. Bu düşün sürecinde ise, ihtiyacı talep edenin bakış açısını, halk katmanlarının bakış açısını, ticaret ve sanayi kesiminin bakış açsını geleceğin de düşünülmesi için bilim çevresinin bakış açısını öğrenmesi gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler:

kıyılar, kıyı dolguları, çevre, çevre koruma, kıyı dolgusu, kentsel rant, imar hukuku, kent sorunları, çevre sorunları

 

Okumaya devam et