Kategori arşivi: M. Ünsal KÖKSAL

M. Ünsal KÖKSAL ın Tüm Yazılarını Göster

Siyaset Kurumu – Ek – 1

Siyasi partilerin fiziki ve moral yapıları üzerine birkaç konuda daha söz etmek gerek. Bu da hukuksuzluğun ve yasa dışılığın normal bir yaşam biçimi haline dönüşmesi. Parti içi iktidar sahipleri ellerindeki iktidar gücünü sürekli duruma getirebilmek için her türlü hukuk dışı uygulamayı sonuna kadar kullanmakta.
Hatırlarsanız İmar Bankası’na el konulduğu günlerde uzun bir süre kayıtlara ulaşmak mümkün olmadı. Bunun nedeni ise çifte kayıtların olması, kimi hesapların fiktif olması, kimi hesapların ise hiç kaydının olmamasıydı.Çok uzun süren çalışmalar sonucu bankanın mudileri bulunabildi.


Peki, bu durum bir siyasi partide olabilir mi ? Olamaz demeyi çok isterdim. Zira siyasi partilerin üye kütükleri bilindiği gibi Cumhuriyet Baş Savcılığında bulunmaktadır.Yani en üst düzeyde yargı’nın denetimine Tabidir.Hiç bir hata olamaz, olmamalı diye düşünürsünüz.
Siyasi partilerin tutmak zorunda oldukları defterler vardır. Bu defterler kimi zaman parti müfettişlerince, gerekli durumlarda savcılık tarafından incelenir.Bu defterlerden birisi de gelen – giden evrak kayıt defteridir. Bir partide bu defterlerden birisi resmi (ilçe seçim kurulu tarafından tasdikli) diğeri gayrı resmi iki tane olabilir mi ? Olabiliyor.
Siz bir dilekçe verdiğinizde,önce dilekçeniz gayrı resmi deftere kayıt edilir. Dilekçeniz ilk yönetim kurulu toplantısında görüşülmek üzere, yönetime havale edilir. Yönetim, eğer sizin verdiğiniz dilekçede kendi aleyhlerine bir konu yoksa bunu resmi deftere kaydeder ve size gerekli yanıtı verirler. Eğer sizin verdiğiniz dilekçe, parti içi iktidarın işine gelmiyorsa hiçbir zaman dilekçenize yanıt alamazsınız. Dilekçe verdim diye iddia ettiğinizde ise resmi olan evrak kayıt defteri açılır ve sizin hiçbir zaman böyle bir dilekçe vermediğiniz, partiyi zaafa uğratmak için asılsız dedikodu yaydığınız iddia edilir ve iş disiplin kurulu kararıyla ihraç istemine kadar gider.
Daha önce, bir siyasi partiye üye olmanın ne kadar zor olduğunu da yazmıştım. Gördüğünüz gibi üye olmak, üyeliğini sürdürebilmek çok zordur.Ha bu arada hiç haberiniz yokken ihraç bile edilebilirsiniz.Bunu da kongre sürecinde asılan üye listesinden anlarsınız. Bir şeyler yapmak için yırtınırsınız, fakat dert anlatabileceğiniz hiç kimseyi bulamazsınız.
Bu gidişe dur demek için ne yapmalı ?

Siyaset Kurumu – Ek – 2

Siyasi partilere üye olmak veya üyelikten ayrılmak birilerinin iki dudağından çıkacak karara göre olmamalıdır.Üyeliğe giriş,üyeliğin devamı ve üyelikten ayrılış yargı’nın garantisi ve teminatı altında olmalıdır.

Böyle bir düzenleme olduğunda ise SPK’nın 12/b maddesindeki : “Siyasî partiler üye olma istemlerini Okumaya devam et

Genetik mühendisliğinde gelinen nokta -3

ABD’nin Irak’ı işgal ettiği günleri hatırlıyorsunuz değil mi? Hani o aylarca direnir, ABD ordusuna Vietnam’dan daha kötü günler yaşatır denilen ordunun bir anda dağılması değil konumuz.

Bir ABD askeri yaklaşık 60-70 kg yük taşıyarak savaşıyordu. Silahı, mühimmatı, yemeği, suyu, miğferi ve bir dolu malzemesini de taşıyordu. Hepsinin üzerinde muntazam üniformaları vardı. Ve o çöl sıcağında günde savaşarak 40-50 kilometre yol alıyorlardı. Sizce bu normal mi? Evet askerler eğitimli olur, ama bu durum 1 gün değil günlerce sürdü. Nasıl bir eğitimdir bu? Nasıl bir insanüstü güçtür bu? Okumaya devam et

Genetik mühendisliğinde gelinen nokta -2

Evrenin askerleri (Universal Soldier) filmini izlemiş miydiniz? 1992 yılında yapılan ve başrolde Jean Claude VanDamme ‘ın oynadığı film. Bilindiği gibi film iş yapınca da ikincisi 1999 yılında piyasaya sürülmüştü. Peki, konuyu hatırlayanınız var mı?

Daha önce savaşırken biyolojik olarak ölen askerlere bir takım müdahaleler yapılarak yeniden canlıymış gibi savaşmaları sağlanmakta. Bu sırada bir takım bilgisayar programları ile de hafızaları silinerek yeni hafızalar oluşturulmakta. Filmde diğer savaş sahneleri falan abartılı olarak verilmekte fakat kamuoyuna filmin arka planında bu konuda çalışmalar yapıldığı da gizli olarak işleniyor.

Dünyayı ele geçirmek isteyen bir ülkenin yapması gereken şeylerin başında teknolojik üstünlük sağlamak olduğunu herkes bilir. Fakat bu sırada bir konu daha ön plana çıkıyor. O da insan faktörü. Bütün teknolojik silahları kullanabilen süper askerlere de ihtiyaç duyulmakta.
Öyle bir asker olmalı ki bu, Okumaya devam et

Genetik mühendisliğinde gelinen nokta -1

Televizyonlarda izlediğimiz bir konu çevreci örgütlerin ne kadar iyi çalıştığı ve bu örgütlerin desteklenmesi gerektiği fikrini uyandırıyor değil mi? Hani şu genetiği değişmiş ürünlerin saatlerce anlatıldığı programlardan söz ediyorum. Domates’e buzullarda yaşayan bir balığın geni eklenerek Sibirya soğuğunda artık domates yetişebilecek. İşin mantığı ise şu: birim alandan daha çok ürün alınarak dünya artan nüfusunun gıda ihtiyacını daha optimum düzeyde karşılamak. Bu çerçeveden baktığınızda Okumaya devam et