Yeni Bir Din!

İslamiyet’in Kur’an’da yazıldığı gibi yaşanmadığını ve saçma sapan insanların elinde oyuncak olduğunu bin defa yazdım. Ne altyapısı, ne eğitimi, ne İslamiyet’in yapısını algılayacak ne de sonraki kuşaklara anlatacak çapta, yapıda adam neredeyse yok gibi. Olanlar da zaten ortada “Müslüman” diye at koşturup iktidardan, destekçisine Atatürk ve Cumhuriyet; son zamanlarda ise ordu ve asker düşmanlığı yaparak, kendilerinden öncekilerden ne kaldıysa sapıyla çöpüyle yalayıp yutmak için binbir uğraş içindeler. Üsttekilerin kimin kucağına oturduğunu biliyoruz ama aşağıda işler biraz karışık. Üstte fazla seçenek yok, ABD, İsrail, AB ve birkaç Avrupa ülkesi ama aşağıda kucağa oturmak isteyen o kadar çok hevesli varki kendilerini gösterip isimlerini belletmek için oynadıkları oyun her geçen gün biraz daha sertleşiyor.

Bu sert oyunun en sert oynandığı sektörlerden biri basın. Artık basın kalmadı ya… neyse kalanlarla idare ediyoruz. Bu sektörde başbakanın gözdesi olmak, gezilere katılmak, evine yemeğe davet etmek, “ayrıcalığa” ulaşmak için olmadık rezillikler yapılıyor. Ama bir tanesi bu hafta öyle bir hamle yaptı ki diğerleri artık ne yapsa ne olur . . .

Zaman kağıt ısrafı Ali Kemal’lerinden Mümtaz efendi ordu ile ilgili çok “cesur” ( böyle diyorlar – cesur – gerçekleri söyleyince suçlu oluyoruz değil mi? filan … ) bir yazıyla mevcut ordunun aslında bir din düşmanı yuvası olduğunu ve gerekiyorsa tamamen kaldırılıp yerine nizam-ı cedit ordusu kurulması gerektiği başta olmak üzere, özellikle üst rütbeli subayların dil altından şerefsizliğine kadar giden bir yazı bahşetti bize.

Mümtaz isimli kukla tüm yazdıklarını yazmakta özgürdür ve bunun karşısında TSK aynı düzeysizliği göstermeyecektir. Dolayısı ile bu uzaktan kumanda cihaz hak ettiği cevabı almayacaktır. Ama unutuyordur ki muhatabı sadece o hayal dünyasının işkencesi haline gelmiş ordu değildir sadece; o orduya evlat veren koca bir toplum vardır yazdıklarından hesap sormaya can atan. Ben buna talip olmadım çünkü ordunun çok ciddi hatalar yaptığı konusunda benim de ciddi kaygılarım var ama topyekün, tümünü din düşmanı ilan etmek . . . işte bunun altında başka şeyler ararım. Yani atasözünde olduğu gibi iş üzüm yemek değil aslında bağcıyı dövmektir. Artık kendisine ne vaad edildi veya şahsi bir kinmidir bilemem ama sıkı kaşındığı kesin !

Ben bu saçmalığa cevap vermeyi hele hele orduyu savunmayı hiç düşünmedim. Benim tamamen başka bir önerim var.

Bu Mümtaz ve Mümtaz gibiler en çok hangi özellikleri ile övünür, bilinir, ön plana çıkarlar? Müslüman olmaları değil mi? tamam, bu bir.

Ayrıca bu tür tiplerin örgütlenmeleri söylemde tamamen demokratik görürür olmasına karşın aslında dibine kadar teokratik hatta basa basa dikta değilmidir? Evet!

E peki bu ucubeler Allah tüccarı değillermidir? Evet; hemde en alası.

Peki tüm bu geri zekalılığa bu adamların verdiği isim ne? İslamiyet! yapma ya? !!!

Öyleyse işte benim önerim:

İslamiyet’i bu topraklardan tamamen silelim ve bambaşka bir dini benimseyelim!

E malum İslamiyet’in hiç anlaşılmadığını, Fetullah veya cübbeli vs gibi (bizce) vatan hainlerinin eline düştüğünü biliyoruz. Bu adamlar kendi cahilliklerini ve görgüsüzlüklerini cahli bırakılmış halkı kandırıp, onlara ihanet etmek ve ülkeyi satmak için kullandılar.

Siyasilerden hiç bahsetmeyelim bence. Tepeden en sona kadar aşağılık bir ihanet komedisi. Mübarek, ağzı dualı, kutsal adamlar oldukları söylenen bu adamlar, tarihte emsali görülmemiş bir ihanetin kepaze bayrağını bu toprakların kutsal neyi var neyi yoksa o pis ayaklarıyla basarak ezerek taşıyorlar. Hiçbiri benim siyasetçim – yöneticim değil. Gidecekleri yer taa cehennemin dibi, bundan adım gibi eminim.

Eh hal böyle olunca geriye bir tek seçenek kalıyor. En azından İslamiyet’i bu adamların elinden kurtarmak için İslamiyet’i bu topraklardan silelim, değiştirelim. Öyle ya bu adamların yarattığı  İslamiyet’in yaptıklarına baksana;

–  insanlar okula değil camiye gitsin, okumasınlar, okuyunca yoldan çıkıyorlar

–  kızlar zaten hizmetçi olarak doğdukları için hertür kullanıma hazır yaratıklar. Artık soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen filan değil. Evdeki herhangi bir eşya kadar dahi değeri olmayan yaratık. Dine sığınıp iki tanede alırım üç tane de, ne var? Bana haaak !!!

–  en iyi biz inanırız. Ya aynen bizim gibi inanırsın ya da seni Allah’sız dinsiz ilan eder üstüne tükürtürüm. Allah sadece benim Allah’ım. Başka herhangi bir dine veya yaşam alanına hoşgörüm yok, yakarım. Daha önce yaptım yine yaparım !

–  M.Kemal bir din düşmanıydı. Cumhuriyet bir günah şebekesi ve her ne pahasına olursa olsun bitirilmeli.

–  A.G ve R.T.E benim dinimin siyasi temsilcileri ve Cumhuriyet’in bugüne kadar bana ve benim İslamiyet’ime yaptıklarının öcünü almak için ben getirdim onları oraya.

–  Tarikatlarımız, cemaatlerimiz, cami guruplarımız ve bunlara benzer tüm oluşumlarımız dışa kapalıdır. Sadece / genellikle birbirimizle alışveriş yaparız ama mason değiliz çünkü daha mason ne demek onu bile bilmiyoruz ama kötü bir şey onu biliyoruz.

–  Çevremizdeki devletlere karşı bugüne kadar mesafeli davranılmış olmasının gerekçesi Türkiye’deki Kemalist Allah’sızlardır,din düşmanlarıdır. Tabi biz Müslüman devletler bir araya gelip güç oluşturmayalım diye batı bu cumhuriyeti araya soktu. Oysaki bu devletlerin özellikle Müslüman olanları ne tarihte ne bugün bize kazık atmadığı gibi kendinde olmayan ülke zenginliklerini ve doğal kaynaklarının kullanım üstünlüğünü ele geçirmeye de çalışmamıştır ve çalışmıyordur. Hele hele bu ülkelerin güvenilirlikleri tartışılmazdır. Onlar bize her zaman çok güvenmişler ve güven vermişler ama biz – bu Kemalistler yüzünden – onları hep küçük görmüş ve aşağılamışızdır. Başka ülkelerin maşası oldukları, pkkyı destekledikleri filan da külliyen bu Kemalistlerin uydurmasıdır. Tek amaçları da benim İslamiyet’imi mahvetmektir.

–  Ekonomik olarak seçtiğim siyasetlerin başarıları tartışılmaz. Önceden 70 sente muhtaçtık ama bak şimdi çok şükür herbirşeyimiz var, yediğimiz önümüzde yemediğimiz ardımızda. Siz bakmayın bu pis komünist (= Allahsız) “bir takım medya” ya, yok işsizlik miş de yok kriz miş, külliyen yalan. Dedi işte Davos Fatih’im; teğet geçti teğet !

–  Aslanlar kaplanlar gibi savaşıyor fatihim. Heryer darbeci, herkes darbeci. Bu Cumhuriyet’ci Allah’sız, din düşmanı kömünistler de zaten kendisiyle baş edemedikleri için darbe yapmak istemiyorlar mı? Heryer darbeci, heryer. Artık zabıta üniformalrından bile şüpheleniyorum. Şöyle bir Osmalı ordusu filan olsa – mübarek – de bir rahat etsek.

–  Eskiden heryerden silah sesi gelirdi, ne rahat rahat uyuyabilirdik ne de huzurumuz vardı. Ama şimid öylemi? Bak sadece tek bir yerden geliyor. O da çok uzakta bize ulaşmıyor bile ses. Daha iyi değil mi?

–  Eski başbakanların hiçbiri benim başbakanım kadar cesur değildi. Davos Fatihi mübarek. Nasıldı ama? Diğerleri şapkalarını alıp kaçarken o koskoca İsrail devlet başkanına bastı fırçayı, koydu postayı. “ananı da al git” yapıştırıverdi lafı !!! yok o orda değilmiydi yoksa?

–  Ülkemin itibarı eskisine göre acayip arttı. Görsün dünya analar ne aslanlar, fatihler doğuruyormuş !

Eh hal böyle olunca dini değiştirmekten başka çare kalmıyor. Öyle ya, kendilerine Cumhuriyet’ci, Atatürk’cü diyenlerin aslında öyle olmadığını bile bile , onların yaptıklarına karşılık Cumhuriyet’i ve Atatürk’ü karalamaya çalışanlara bir türlü laf anlatamadık. Kazkafalılık hat safhada. Ben hayatımda böyle şey görmedim. Bin defa anlattık. İnönü başta olmak üzere büyük çoğunluk Nutuk’taki Cumhuriyet’i kurmaya / oluşturmaya çalışmadı , herkes sadece kendi egosu veya çıkarları doğrultusunda hareket etti diyoruz ama boşuna konuşuyoruz. Eh on zaman Fetullah Gülen, Necmettin Erbakan, cübbeli Ahmet, Müslüm Gündüz, Hüseyin Üzmez gibi kişiliksizleri de ben İslamiyet’i temsil edenler olarak algılasam ve Mümtaz efendi gibi bir sonuca varsam kimse bana kızmaz herhalde.?

Hiçbirşey yoktan var, vardan yok olmaz, sadece birbirine dönüşür ve işte o yüzden hiçbirşey ve hiçkimse tamamen iyi, tamamen kötü değildir, tıpkı hiçkimse ve hiçbirşeyin tamamen doğru veya haklı olamayacağı gibi. İnsan hangi açıdan olursa olsun çıkarları doğrultusunda yaşayan bir varlıktır ve çıkarına ne geliyorsa o yöne gider.

Tüm bu gerekçelerden dolayı herkes ve herşey birbirinden iz taşır.

KİMSE MAZLUMU OYNAMASIN, YEMİYORUZ ARTIK !!!

Mavi Günler

print

Bir cevap yazın