Mustafa KÖSE
TARİH BİLİNCİ
Karadeniz’de Kuvvayı Milliye:
Doğu ve Orta Karadeniz bölgesindeki Pontus tehlikesinin doğurduğu Kuva-yı Milliye faaliyetleri özellikle İngiliz işgalinden sonra hız kazanmış, bölgede kısa zamanda güçlü bir Kuvay-ı Milliye teşkilatı kurulmuştu.Komutanlığına (Deli) Halit Bey’in getirildiği teşkilat ve kuruluşu muvazzaf subaylarla mahalli liderlerin işbirliğiyle ortaya çıkmıştı. Bu kuvvetlerin mühimmat ve cephane ihtiyaçları için , XV. Kolordu-nun kaynakları seferber edildiği gibi İstanbul’daki Karadenizlilerin yardımlarıyla gönderilen silahlarda önemli yer tutmuştu. Bu silahlar İnebolu limanına gelir, oradan kayıklarla Doğu Karadeniz’e taşınırdı.
Karadeniz bölgesinde Osmanlı ve Rus silahlarıyla silahlandırılmış olan bölge halkının Teşkilatlanma düzeni genel olarak şu şekilde idi: Yüzbaşı Rahmi komutasında Hopa- Pazar bölgesinde I . grup ve Çayeli-Rize Of bölgesinde II. Grup Binbaşı Bekir’in komuta ettiği ve onun adıyla anılan her iki grubun toplam mevcudu, 5.000 kişiydi. Gerektiğinde her iki gruptan milli kuvvetlere komuta edecek olan halkın ileri, gelenleri şunlardı. Rize’den Mataracı Mehmet Hakkı, Lazoğlu Mustafa, Tuzcuoğlu Halit Ağa, Pazar’dan Talatarzade Fevzi, Of’dan Sarıalioğulları’ndan Ömer, Çakıroğullar’ından Hüsnü, Rüstem ve İsmail Ağalar.
Sürmene-Trabzon-Polathane-Hamsiköy mıntıkasında Haydar efe komutasında 2500 kişilik II. Grup, Grupta halkın ileri gelenleri : Trabzon’dan Ömer Efendi, Kahya Mehmet, Salih Efendi, Polathaneden Münir Bey.
Gümüşhane-Torul-Şiran-Kelkit mıntıkasında Teğmen İbrahim komutasında 1000 kişiden oluşan 14. grup. Bu grupta halkın ileri gelenleri : Osman Ağa, Katip Ahmet Efendi, Hacı Emin Efendi, Kara İbrahimzade, Dumaşzade Hüsnü Ağa, Tokatlı Ziya Bey, II. Ve IV. Gruplar ise Binbaşı Vehbi Komutasındaydı.
Giresun mıntıkasında 3000 kişilik Alparslan grubu bulunmaktaydı. Doğu Karadeniz bölgesindeki Kuvay-ı Milliye faaliyetleri içinde çok önemli bir yeri bulunan şahsiyet de, Pontusçu Rumlara karşı amansız mücadelesi ile tanınmış olan Osman Ağa (Topal Osman) idi(2).
ALPARSLAN GRUBU:
Hüseyin Avni Bey’in öncülük yaptığı gönüllü alayların kuruluşundan önce oluşturulan ve kumandanlığını Hüseyin Avni Bey’in yaptığı Giresun Nizamiye Alayına “Alparslan Grubu” adı verilmişti. Savunma Bakanlığının 20.2.1920 tarihli genelgesinde Yunanlıların Trabzon’a gönderilmek üzere 30 bin kişilik bir kuvvet hazırladıkları bildiriliyor ve gerekli tedbirlerin alınması isteniyordu. Mahmut Goloğlu bu tehlike karşısında “Giresun bölgesinde Tirebolulu Alparslan Bey’in 3.000 kişilik Alparslan Grubu hazır durumda idi” diyor.Genel Kurmay Başkanlığı’nın Türk İstiklal Harbi adlı eserinde ise bu duruma; Karadeniz kıyılarına düşman tarafından yapılacak bir çıkartma harekatına karşı milli kuvvetler sayılırken “Ayrıca 3.000 silahlı olan Alparslan Grubu da Giresun bölgesinde idi.” İfadesiyle yer veriliyor(Türk İstiklal Harbi III. Cilt Doğu Cephesi (1919-1921), Genel Kurmay Basımevi Ankara 1995, s.61).
Hüseyin Avni Bey, Osman Ağa’nın bölgedeki teşkilatlanması ve otoritesinden yararlanarak, din adamlarına halkı milli mücadeleye katılmaya çağırttırarak, 1. Dünya Savaşından tecrübeli, bilhassa Rus Harbinde, Harşit savunmasında savaşan askerler, 37. Tümen’de, Teşkilat-ı Mahsusa Alayında gönüllü savaşanlar Alayların tecrübeli askerlerini, yeni yetme toplanan, hatta analarının gönderdiği 18-19 yaşındaki gençler de Alayların zinde gücünü oluşturmuştur. Bu gönüllü askerler, Osman Ağa’nın talimatıyla, Teşkilatı tarafından ücra köylere kuş dili yollanan mesajlarla çağrılmıştır. Osman Ağa Alayına kurban gel, yeni yetme gençleri de alda gel, vatan için hain Yunanla savaşmaya kurban gel mesajları ile eski askerler çağrıları dağdan dağa ulaştırmışlardır. Bu gençler, Binbaşı Hüseyin Avni Bey’in yoğun gayretleriyle, elden geldiğince eğitime tabi tutularak, savaşa hazırlandırılmışlardır. Alayların gönüllü yapılanması ve devam etmesi, Kuva-yı Milliye kuvvetleri özelliğini devam ettirdiklerini ayni zamanda “gayri nizami harp” yapılanmasını ve “Özel” yanlarını vurgulamakta..
Osman Ağa, Giresun ve çevresindeki gençleri teşkilatlandırarak Milli Mücadele’ye katılmalarını sağladı. Giresun Askerlik Şubesi Başkanı Avni Alparslan Bey ve Jandarma Komutanı Hamdi Bey’le anlaşarak başta Giresun olmak üzere Tirebolu, Trabzon, Rize ve Ordu’dan birçok gencin, Ağa’nın kuvvetlerine katılması gerçekleştirildi. Giresun’un, Karadeniz’de Ankara Hükümeti’nin önemli bir üssü konumunda bulunması, özellikle silah ve cephanenin çıkarıldığı bir merkez özelliği taşıması itilaf devletlerinin dikkatini çekiyordu. … (4)
Karadeniz Bölgesinde özellikle Giresun’daki milli teşkilatlanma ve milli savunma faaliyetleri o kadar hız kazanmıştı ki, bu çalışmalar dış basına –Atina Gazetelerine- haber teşkil etmişti. Atina Habercisi adlı bir gazetenin İstanbul’dan aldığı bir bilgiden : Giresun Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanının bir beyanname yayınlayarak 21-35 yaş arasındaki gençleri vatanı savunmak şeref ve dinleri çiğneyen düşmanı kovmak için silah altına çağırdığı, kendilerinin silahlandırılacağı bu çağrıya konu teşkil etmekte idi. Bütün bu faaliyetlerin sürdürülmesinde hiç kuşkuya yer yok ki, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin pek büyük katkıları olmuştur. Karadeniz, Türk unsurunun maddi-manevi topyekün mücadelesi, milli mücadeleye pek büyük faydalar sağlamıştır (4).
Murat Sertoğlu da “ Atatürk’ün Fedaisi Topal Osman “ serlevhası ile Tercüman Gazetesinde neşredilen tefrikasında Hüseyin Avni Bey’i okuyucularına şöyle tanıtıyor : “ Bu sırada Giresun’un içinde Rum azgınlığına karşı bir teşkilat kurmak isteyen genç bir subay vardı. Askerlik Şubesi Başkanı Hüseyin Avni Bey… Bu ateşli subay daha çok Alparslan adı ile anılırdı. O yenilmek bilmeyen Türk Ordusu’nun savaş tecrübesi görmüş, kahraman ve yiğit bir ferdi idi. Türk’ün her şeye rağmen hiçbir zaman yılmayacağını, kurtuluş saatinin hiç de uzak olmadığını etrafındakilere durmadan söylüyor ve telkin ediyordu(Sertoğlu, Murat, Atatürk’ün Fedaisi Topal Osman, Tercüman Gazetesi, 22 Mart 1964).
Giresun Askerlik Şube Başkanı Binbaşı Hüseyin Avni Bey, Osman Ağa, Jandarma Komutanı Hamdi Bey, Müdafaa-i Hukuk Teşkilatı yöneticileri, Teşkilat-ı Mahsusa üyeleri, millici Basın mensupları, 1.Dünya Savaşında Harşıt’ta Rusları durduran tecrübeli askerler ve Halkımızın desteğiyle, yeni gönüllülerle 1920 yazında 3000 silahlı “ALPARSLAN GRUBU”’nu oluşturmuş bulunuyordu.
Bu belge ve bilgilerden açıkça anlaşıldığı üzere, 3000 silahlı güç, Giresun’da o günler itibariyle disiplin ve eğitime alınan bütün Kuva-yı Milliye güçleridir. Ve bu kuvvetler, devamlı ayaklanmacılara aktif operasyonlar yapan, hareketli ve savaşçı kuvvetlerdir .. Faaliyetleri bütün Karadeniz, iç Karadeniz ve Sakarya, büyük Taaruz savaşlarına kadar bütün ülkeyi kapsamıştır. H.Avni Bey ve Osman Ağa bu kuvvetlerin muvazzaf ve milis komutanlarıdır. Giresun Nizamiye Alayı bütün bu milis, gönüllü askerleri birleştirmiş ve devamında yeni, genç gönüllülerin katılımıyla iki gönüllü alay, 42. ve 47. gönüllü alaylar ortaya çıkmıştır.
Alparslan Grubu ve gönüllü alayların oluşmasında, aktif, yönlendirici ve komuta, erbaş ve er kadrosun- da yer alanlardan tespit edebildiklerimiz; 42. Alay 1. Tabur 2. Kumandanı Milis Yüzbaşı Vehbi Yılmaz , 42. Alay Tabur Kumandanı Yd. Asteğmen İhsan (Müderrisoğolu), 47. Alay 1. Tabur Komutanı Ziya Bey, tabur komutanı Binbaşı katil Mustafa Bey, (Muhafız taburu birinci bölük komutanı) Mustafa Kaptan, Bulamoğlu Şaban, Bulamoğlu İsmail, Tomoğlu İsmail, Deli Bilal, Çakraklı Kara Ahmet Ağa, Sarıbay- raktaroğlu Ahmet efendi, Türüdüoğlu Ahmet Efendi, Hüseyin Tirali, Mustafa Sütlaş(Sütlaçzade), Hasan Vehbi Güvenç, 47. Alay Takım Subayı Ahmet Topkara(Tosyalı), Mehmet Cındık, Velioğlu Yusuf, Hacı İbrahimoğlu Ömer, Muharrem Çavuş (Kıroğlu-Gıcıroğlu), Zıpçıkoğlu Ahmet, Tevfik Gül, Mustafa Tığlıoğlu, Eyüp Aydın, 47. Alay Bölük Komutanı Pastırmacıoğlu İsmail Efendi, Şerif Çavuş, Çakraklı Hasan Çavuş, Kırlak Hüseyin, Köseoğlu Hamit, Tığlıoğlı Ömer, Aşıkoğlu Galip, Yılancıoğlu Hasan, Yoloğlu Hüseyin, Alişıhoğlu Mehmet, Mehmet Cebeci, Ali Osman Karadeniz, Yılancıoğlu Hasan, Gıcıroğlu Salih Ağa, Göksüzoğlu koca Mustafa, Bilal Kaptan, Pehlivan İsmail Ağa, Tirebolulu Kadızade Halil Kaptan, gömleksiz Temel Kaptan, Rahmi Kaptan, Arslanoğlu Ahmet Efendi… Tabi bu listeye pek çok isim daha eklenebilir … Bu isimlerin büyük çoğunluğu şehit olmuştur.
Giresunda bazı yörede rastlananların tersine din adamları milli mücadeleye büyük destek vermişlerdir. Gönüllülerin toplanmasına yardım etmişlerdir. Bu din adamlarından önde gelen, alaylarla birlikte savaşlarda da en önde olan Bulancaklı Hacı Hafız KURTOĞLU, Giresun’da müftü Ali Fikri, İmam-zaade imam Hasan, Görele Müftüsü Şevket (Çolak), İstanbul Hükümetinin, Damat Ferit’in, Dürrizadeye yazdırdığı Kuva-yı Milliyeci’ler haindirler fetvalarına karşı, Mustafa Kemal Başkanlığındaki Ankara Hükümetine ve Milli Kuvvetlere katılmaya ve destek vermeye çağıran bildiriyi imzalayıp, destekleyen Tirebolulu Ahmet Necmettin Efendi’yi ilk planda sayabiliriz(5).
Devam Edecek…