Davos krizi yerel seçime biraz daha yakın olsaydı AK Parti Yerel seçimlerde alamadığı yerleri de alırdı.
Yerel seçimler için 28 Martı bekleyeceğiz. Ak Partililer bu haftasonunda yerel seçim olmasını ne çok isterlerdi kim bilir. Düşünsenize, Öcalan’ın yakalandığı zamanları. Davos Krizi nedeniyle Fatih Sultan Mehmet gibi karşılandı başbakanımız hava alanında. Bu ulusal duyguyla öyle zannediyorum ki bütün belediyeler silme AK Parti nin olurdu.
Davos sonrası herkes doğal olarak Başbakan’ın çevresinde kenetlendi. Böylesi siyasal rüzgarın gücü azalmadan seçime gidilmesi durumunda herkes duygusal davranacaktı. Şimdi AK Partililer lehlerine sonuçlanacak başka bir krizi yapay olarak çıkarmak istemesin sonra. Boynuz umup kulaktan ayrılmak ta var işin içinde.
Türk milleti zaten çok sığ düşünür ve günü kurtarmanın peşindedir hep. 100 doları vardır doların fiyatının yükselmesini ister, 100 dolar borcu vardır, yabancı para kurunun düşmesini bekler. Yani kendi mikro menfaatleri için ülkenin makro dengelerinin alt üst olması umuruna değildir.
Akşam ana haber bülteninde sayın Şükrü ELEKDAĞ ın konuşmalarını dinledim. Mantıken haklıydı. Ama olayı bütüncül olarak ele aldığımızda mantıken haklı olmak yeterli olamaz. Bir (sözde) cumhurbaşkanı (Peres) ki had bilmez kan emici politikalarıyla. Bir panel yöneticisi ki, taraflılığın dibine batmış durumda. Böylesi pervazsız karakterler karşısında olayı sukunetle ele almak her Türk ün harcı değildir. Bu diyaloğun ve istiskal teşebbüsünün karşısında Sn. Erdoğan’ın yaşının, cinsiyetinin, karakterinin, Kasımpaşalı oluşunun, Karadenizli oluşunun, parti lideri oluşunun, dominant kişilik oluşunun formülünü ilave ederseniz bu kadar sukunetle toplantıyı terk etmekle yetinmesi bile büyük soğuk kanlılıktır.
Orada dünya insanları huzurunda olmasalardı, çok iyi biliyorum ki, Sn. Erdoğan pervazsız moderatöre okkalı bir (osmanlı sol kroşesi indirecekti.) Bu konuda kendini ne kadar tuttuğunu ekranda yüzündeki ifadeden anlayabiliriz. Bu gibi durumlarda hemen olayı iyi değerlendirmek için şu soruyu sorarım kendime. Ben olsaydım ne yapardım? Pek tabi ki aynısını yapardım.
Yunanistan batı dünyasının şımarık çocuğu, İzrail, Amerikanın ruhu İngiltere Avrupanın kalbi olabilir. Şu hiç bir zaman unutulmamalıdır ki, dünya üzerinde temeli derinlere inan en fazla 10 medeniyet var. Bu medeniyetlerden birisi de Türk Medeniyetidir. Ve Türkiye üç dört kıtada hala çok etkin ve önemli bir ülkedir. Kısaca dünayda ülkeler önem sırasına göre sıralansa Türkiye ilk onbeşinci sırayı alır. Bu veriler ışığında kıytırık bir (sözde) İsrail devletinin sabık devlet başkanına tanınan süre daha fazlasıyla Türk Başbakanına da tanınmalıydı.
Bu konuda dış politikada hareket eden taşlar zamanla yerine oturacaktır. Ancak yaşanılan da yaşanmıştır. Dünyayı sahiplendiklerini sananlar zamanı gelince gerekli tepkileri her an alabileceklerini görmüşlerdir.
Yine de son sözümüz büyük Atatürk’ün sözü olsun. “Yurtta sulh, cihanda sulh!”
Not:
Bu yazı, www.bilgiagi.net, www.timeturk.com, www.bilgievreni.com, www.haberanaliz.net www.siyasalforum.net, www.gunesgazetesi.net, www.kamudanhaber.com www.gercekgazete.web.tr, ile, Gerçek Gazete, Halkın Sesi, Balıkesir Demokrat, Marmara Bölge, Güney Marmara Yaşam ve Fatsa Güneş gazetelerinde yayınlanmaktadır. Yazarın izni olmaksızın başka hiçbir yayın organında kaynak veya dipnot göstermeksizin kısmen veya tamamen alınamaz, çoğaltılamaz.